Atatürk 15 yaşlılarda Manastır Askeri İdadi’ sinde okumaktadır. Yaz tatili olduğu zaman dayısının çiftliğine gitmeye karar verir. Onların komşu oğlu Enver’ le çok iyi arkadaştır. Ara sıra birlikte gezmeye çıkarlar. Birgün Enver, bağlarına üzüm yemeye çağırır. İkisi birlikte annelerinden izin alarak yola çıkarlar. Yolda biraz sağa sola takıldıkları için karanlık çöker.
Enver Atatürk ‘e “ İstersen geri dönelim, sen köy çocuğu değilsin, karanlıktan korkarsın” der. O da korkmadığını ve yola devam etmek istediğini söyler. Bu arada yollar patika, ıssızdır. Karanlıkta daha fazla çöker. Artık birbirlerini zor seçmeye başlarlar. Daha sonra Enver korkmaya başlar ve geri dönelim, gündüz geliriz der. Bir şekilde bağa varmayı ve birer salkım üzüm yemeyi başarırlar. Sıkıntısız bir şekilde çiftliğe geri giderler. İlerleyen yıllarda çok sevdiği arkadaşı Enver’le olan bu anısını pek çok kez anlatmıştır.
Enver Atatürk ‘e “ İstersen geri dönelim, sen köy çocuğu değilsin, karanlıktan korkarsın” der. O da korkmadığını ve yola devam etmek istediğini söyler. Bu arada yollar patika, ıssızdır. Karanlıkta daha fazla çöker. Artık birbirlerini zor seçmeye başlarlar. Daha sonra Enver korkmaya başlar ve geri dönelim, gündüz geliriz der. Bir şekilde bağa varmayı ve birer salkım üzüm yemeyi başarırlar. Sıkıntısız bir şekilde çiftliğe geri giderler. İlerleyen yıllarda çok sevdiği arkadaşı Enver’le olan bu anısını pek çok kez anlatmıştır.