- 21 Haz 2013
- 557
- 0
Hayat nasıl yaşanacaksa öyle yaşarsın, ne biraz fazla, ne biraz eksik.. Söz konusu mutluluksa, gerisi de teferruat.. İstenmiyorsan ısrar etmeyeceksin, seni sevmeyeni de sevmeyeceksin.. Mutluluk bazen bir nasip meselesidir, kaderin de yoksa yok dünyanın sonu değil ki.. İnat ta bir murattır, öleceksem onunla kalacaksam onunla asla demeyecek ve böyle iddiadi bir düşünceyi de ruhun da beslemeyeceksin.. Yoksa hayatın acımasız uğraşlarına düşer boğulursun, uzanacak el ararsın bulunmaz.. Heder olur, ziyan olur, yok olursun.. İşte bu yüzden kusurlarını kabullenip hatalarını itiraf edeceksin.. İster seve seve, ister söve söve.. Mutlu olabilmenin başka da yolu yok ki..
Canlarına can oldukların günün birin de sırtından hançerleyebilirler seni, hiç acımadan ve de vicdanları hiç sızlamadan.. Başıma gelenlerin sebebi mi sebebi, benim ben diyeceksin, kusurlarını hatalarının itirafsızlığından bileceksin.. Haa yola çıkarken belki bu değildi beklentilerin, gel gör ki, kahpe feleğin, nerede ne zaman ne yapacağı hiç belli değil ki.. Bu durum da bile hayata küsmeyecek, her doğan günün yeni bir umudun müjdesidir diyeceksin, inatla direneceksin.. Yoksa acıların düşlerin de kabusun olur, ekmeğin de, aşında, tuzun da bulursun.. Aradığın mutluluk çöllerde serap olur peşinde koşar kavuşamaz heder olur, kaybolur, ziyan olursun.. İşte bu yüzden kusurlarını kabullenip hatalarını itiraf edeceksin.. İster seve seve, ister söve söve.. Mutlu olabilmenin başka da bir yolu yok işte, yok..
Yürek acılarına hasret küllerini sarıpta koynunda besleme sakın ha sakın bir anda alev topu olur tutuşur yanar kül olursun ki buna yoktur hakkın.. Herkes mazisini sırtında taşırmış insanlığın fıtratında var bu hakikat öfkene esir etme benliğini.. Unutma ki karanlığın en zifiri noktası mutluluğa olandır en yakın.. İşte gerçek bu, bunu böyle bilecek böyle kabulleneceksin, yoksa attığın adımların ağır olur toprak taşımaz taşıyamaz düşersin içeri.. Düşüncelerin kemirir benliğini nefsini sana düşman eder, bir hayal olursun.. Hayatını senden almaya gelir fırsat bulmuşken feleğin kara pençeleri bir anda bitersin, sahip çıkanın da olmaz, yerle yeksan olursun.. İşte bu yüzden kusurlarını kabullenip hatalarını itiraf edeceksin.. İster seve seve, ister söve söve.. Mutlu olabilmenin başka da hiç bir yolu yok ki, yok işte yok..
Ahh vefasız ah, ah kalpsiz ah demenin anlamı kalmadı bu devirde.. Nankörlük geçer akçe, ar, namus firar etmiş sürünüyor yerlerde.. İtibar çuvallarda pazarlanıyor, vicdanlar vicdansızlığın karanlığına gömülmüş.. Haya, edep zulmün tüccarlarına malzeme olmuş.. Bu saatten sonrada insanlık arama, şeref ve haysiyet diye bilinen o kutsal değerlerde.. İşte gerçek bu, bunu böyle bilecek, böyle kabulleneceksin.. Yoksa en büyük felaketi yaşatır acımazlar, canım, kalbim, sevincim dediklerin.. İlk tekmeyi onlar savurur uçurumlarda parçalarlar seni, hayatımın güneşi, sevgilim dediklerin.. Yaprak olur rüzgarların önünde savrulursun, dönüşünde olmaz aynı yerlere.. Her gün ölümü yaşarsın, oyuncağı olursun ciğeri beş para etmez şerefsizlerin, ciğeri beş para etmez kahpelerin.. İşte bu yüzden kusurlarını kabullenip, hatalarını itiraf edeceksin.. İster seve seve, ister söve söve.. Mutlu olabilmenin başka da bir yolu yook yok be kardeşm yok işte yok..
Canlarına can oldukların günün birin de sırtından hançerleyebilirler seni, hiç acımadan ve de vicdanları hiç sızlamadan.. Başıma gelenlerin sebebi mi sebebi, benim ben diyeceksin, kusurlarını hatalarının itirafsızlığından bileceksin.. Haa yola çıkarken belki bu değildi beklentilerin, gel gör ki, kahpe feleğin, nerede ne zaman ne yapacağı hiç belli değil ki.. Bu durum da bile hayata küsmeyecek, her doğan günün yeni bir umudun müjdesidir diyeceksin, inatla direneceksin.. Yoksa acıların düşlerin de kabusun olur, ekmeğin de, aşında, tuzun da bulursun.. Aradığın mutluluk çöllerde serap olur peşinde koşar kavuşamaz heder olur, kaybolur, ziyan olursun.. İşte bu yüzden kusurlarını kabullenip hatalarını itiraf edeceksin.. İster seve seve, ister söve söve.. Mutlu olabilmenin başka da bir yolu yok işte, yok..
Yürek acılarına hasret küllerini sarıpta koynunda besleme sakın ha sakın bir anda alev topu olur tutuşur yanar kül olursun ki buna yoktur hakkın.. Herkes mazisini sırtında taşırmış insanlığın fıtratında var bu hakikat öfkene esir etme benliğini.. Unutma ki karanlığın en zifiri noktası mutluluğa olandır en yakın.. İşte gerçek bu, bunu böyle bilecek böyle kabulleneceksin, yoksa attığın adımların ağır olur toprak taşımaz taşıyamaz düşersin içeri.. Düşüncelerin kemirir benliğini nefsini sana düşman eder, bir hayal olursun.. Hayatını senden almaya gelir fırsat bulmuşken feleğin kara pençeleri bir anda bitersin, sahip çıkanın da olmaz, yerle yeksan olursun.. İşte bu yüzden kusurlarını kabullenip hatalarını itiraf edeceksin.. İster seve seve, ister söve söve.. Mutlu olabilmenin başka da hiç bir yolu yok ki, yok işte yok..
Ahh vefasız ah, ah kalpsiz ah demenin anlamı kalmadı bu devirde.. Nankörlük geçer akçe, ar, namus firar etmiş sürünüyor yerlerde.. İtibar çuvallarda pazarlanıyor, vicdanlar vicdansızlığın karanlığına gömülmüş.. Haya, edep zulmün tüccarlarına malzeme olmuş.. Bu saatten sonrada insanlık arama, şeref ve haysiyet diye bilinen o kutsal değerlerde.. İşte gerçek bu, bunu böyle bilecek, böyle kabulleneceksin.. Yoksa en büyük felaketi yaşatır acımazlar, canım, kalbim, sevincim dediklerin.. İlk tekmeyi onlar savurur uçurumlarda parçalarlar seni, hayatımın güneşi, sevgilim dediklerin.. Yaprak olur rüzgarların önünde savrulursun, dönüşünde olmaz aynı yerlere.. Her gün ölümü yaşarsın, oyuncağı olursun ciğeri beş para etmez şerefsizlerin, ciğeri beş para etmez kahpelerin.. İşte bu yüzden kusurlarını kabullenip, hatalarını itiraf edeceksin.. İster seve seve, ister söve söve.. Mutlu olabilmenin başka da bir yolu yook yok be kardeşm yok işte yok..
