Pîr Sultan

17 Ağu 2007
158
0
1510/14-1589/90 yillari arasinda yasadigi tahmin ediliyor.
Pîr Sultan Sivas'ın Yıldızeli ilçesinin Çırçır Bucağına bağlı Banaz köyünde doğmuştur. Yıldızdağı eteklerinde, Çırçır'a kırk sekiz kilometre uzaklıkta, denizden bin yedi yüz metre yüksekte, çoğu tek katlı ker*** evleri, soğuktan korunmak için yarı yarıya toprağa gömülü bir köy...
Banaz'da bugün de Pir Sultan'ın olduğu söylenen bir ev, önünde şairin yaşadığı dönemden kaldığına inanılan bir söğüt ağacı, ağacın altında, asâsının ucuna takıp Horasan'dan getirildiğine inanılan bir değirmen taşı vardır. Pîr Sultan yaz aylarının güzel havalarında bu taşın üstüne oturup karısıyla sohbet edermiş. Köylüler bu evi, ağacı, taşı kutsal sayarlar.Kızının yaktığı ağıtta uzun boyluluğuna, biçimliliğine değinilen şairin asıl adı, şiirlerinde belirttiğine göre, Haydar'dır. Bir yerde soyunun Yemen'li olduğunu, bir yerde Peygamber'in öz torunu olduğunu söyler, bir yerde de Imam Zeynel-Âbidin'den "Zeynel dedem" diye söz eder. Muhammed peygamber soyundan geldiklerini, "seyyid"liklerini ileri sürmek tarikat uluları arasında bir gelenektir. Genel kanı, şairin İran'ın doğusundaki Horasan'dan, önce Iran Azerbeycanı'ndaki Hoy kasabasına, oradan da Anadolu'ya göçüp Sivas'a yerleşen bir Türkmen soyundan geldiği yolundadır.
Çocukluğu çobanlıkla geçen Pîr Sultan'ın okuma yazma bildiği anlaşılıyor. Tekke eğitimi çerçevesinde halifeler tarihini, peygamber menkibelerini, evliya menkibelerini, tarikat kurallarını, Yunus Emre'yi, Hatâyî'yi bilir.
Söylentiye göre, Pir Sultan'ın üç oğlu, bir kızı var. Oğullarından Seyyit Ali Banaz köyünün üst yanındaki çam korusunda, Pîr Muhammed Tokat'in Daduk Köyünde, Er Gaib de Dersim'de gömülü olduğu ifade edilmektedir.
Adı Sanem olan kızının Pîr Sultan asıldığı zaman söylediği ağıt çok ünlüdür. Pir Muhammmed ise babası gibi şairdir. Delikanlı iken attan düşerek öldügü, Pîr Sultan'ın " Allah verdiğini almaz dediler / Bana verdiğini aldı n'eyleyim" derken bu olaya değindiği söylenir. Şiirlerinden uzun yaşadığı, çok ****** bulunduğu açıkça anlaşılan şairin, sağlığında iki oğul acısı görmüş olduğunu ileri sürenler de vardır.
Pîr Sultan Alevi-Bektaşi tarikatındandır. Tarikata girme arkadaşı, yani musahibi, Ali Baba'dır. Bağlandığı tekkenin piri ise, Ahmet Yesevî'nin Anadolu'ya gönderdiği dervişlerden Koyun Babanın tekkesinde, Bektaşiliğin kurucusu Hacı Bektaş Veli'nin tekkesinde posta oturmuş, yani en üst makamlara getirilmiş Seyh Hasan'dır.
Pir Sultan, bağlandığı tarikatça yalnız dinsel önder değil, devlet başkanı olarak da görülen Safevi Şahları adına, Anadolu halkını Osmanlının baskılarına karşı ayaklanmaya çağırdığı, ve bu ayaklanmaya öncülük etmiştir. Ayaklanma önderi olduğu için Sivas valisi Hızır Paşa'nın emriyle tutuklanmış, yolundan dönmeyeceği anlaşılınca da asılmıştır.
Asıldığı yer Sivas'ta eskiden Keçibulan adını taşıyan, sonra uzun süre Darağacı diye anılan, simdi ise Kepçeli denilen yerdir. Bugün Sanayi Çarşısı'nın karşısında Mal Pazarı olarak kullanılan bu alanın Gazhane bitişiğinde, sıra söğütlerin bitiminde bulunan, boyu beş metre, eni bir metreden fazla, bakımsız toprak yığını onun mezarıdır. Üstündeki moloz taslar, asılması sırasında Hızır Paşa'nın emriyle halkın attığı taşlardır.
 

bulut1978

Yeni üye
7 Şub 2011
13
0
PİR SULTAN ABDAL'IN ESERLERİ



ALÇAKTA YÜKSEKTE YATAN

Alçakta yüksekte yatan erenler
Yetisin imdada aldi dert beni
Basimi alip hangi yere gideyim
Gittigim yerlerde buldu dert beni

Oturup benimle ibadet kildi
Yalan söyledi de yüzüme güldü
Yalin kiliç olup üstüme geldi
Çaldi bölük bölük böldü dert beni

Üstümüzden gelen boran kis gibi
Yavru sahin pençesinde kus gibi
Seher çagi bir korkulu düs gibi
Çagirta çagirta aldi dert beni

Abdal Pîr Sultan'im gönlüm hastadir
Kimseye diyemem gönlüm yastadir
Bilmem deli oldu bilmem ustadir
Söyle bir sevdaya saldi dert beni

Pir Sultan Abdal
(PIR SULTAN ABDAL, haz. Memet Fuat, 1977)



BENI GÖRÜP YÖNÜN ÖTE DÖNDÜRME

Beni görüp yönün öte döndürme
Yine gitmez meylim sendedir sende
Yikip hilâl kaslariini yere indirme
Günah sende degil bendedir bende

Seker vardir dudaginda dilinde
Arzumanim kaldi gonca gülünde
Sen bir padisâhsin hükmün elinde
Senin ile dâvam sendedir sende

Sensiz çikip yaylalari yaylamam
Engeller içinde sirrin söylemem
Çok günah isledim inkâr eylemem
Ik'ellerim kizil kandadir kanda

Nice beyler ile gezdim yoruldum
Kan bulanik aktim duruldum
Sencileyin çok güzele sarildim
Dahi sevgin candadir canda

Pîr Sultan Abdal'im böyle deyiptir
Âsiklar güzeli sevegeliptir
Bir güzel sevmeyle kanli m'oluptur
Kellem terkidedir yandadir yanda


Pir Sultan Abdal
(PIR SULTAN ABDAL, haz. Memet Fuat, 1977)

(***)
Meyil: gönül akisi, sevda
Ik'ellerim: iki ellerim
Sencileyin: senin gibi
Deyiptir: demistir
Terki: eyerin arkasi



BEN DERVISIM DIYE

Ben dervisim diye gögsün gerersin
Hakk'i zikretmeye dilin var midir
Sen kendini görsene ilden n'ararsin
Hâli hâl etmeye hâlin var midir

Birgün balik gibi aga sararlar
Mürsidinden rehberinden sorarlar
Tütsü yakip köse köse ararlar
Ben ariyim dersin balin var midir

Dertli olmayanlar derde yanar mi
Tahkik dervis ikrarindan döner mi
Her bir uçan gül dalina konar mi
Ben bülbülüm dersin gülün var midir

Pîr Sultan'im senin derdin desilmez
Derdi olmayanlar derde düs olmaz
Mürsidsiz rehbersiz yollar asilmaz
Mürsid eteginde elin var midir

Pir Sultan Abdal
(PIR SULTAN ABDAL, haz. Memet Fuat, 1977)



BIR GÜZELIN Â*******

Bir güzelin â******* agalar
Anin için tasa tutar el beni
Gündüz hayalimde gece düsümde
Kumdan kuma savuruyor yel beni

Reyhanini devsir devsir dest'eyle
Ben deliyim ögüt verip pest eyle
Düsmanimi el yaninda dost eyle
Bir gececik mihman eyle al beni

Ak gül olsam al yanaga sokulsam
Gülâb olsam ak yüzüne saçilsam
Kölen olsam pazarlarda satilsam
Kölem deyü ak sinene sar beni

Pîr Sultan Abdal'im gamzeli oltur
Hezaran sinemde yaralar çoktur
Benim senden özge sevdigim yoktur
Inanmazsan ol Allah'a sor beni

Pir Sultan Abdal
(PIR SULTAN ABDAL, haz. Memet Fuat, 1977)


(***)
Anin: onun
Devsirmek: toplamak
Pest eyle: yatistir
Hezaran: binlerce
Mihman: konuk
Gülâb: gül suyu
Gamze: yan bakis, naz ile bakma
Ol: o



BU YIL BU DAGLARIN

Bu yil bu daglarin kari erimez
Eser bâd-i sabâ yel bozuk bozuk
Türkmen kalkip yaylasina yürümez
Yikilmis asiret il bozuk bozuk

Kizilirmak gibi çagladim aktim
El vurdum gögsümün bendini yiktim
Gül yüzlü ceranin bagina çiktim
Girdim bahçesine gül bozuk bozuk

Elim tutmaz güllerini dermeye
Dilim tutmaz hasta hâlin sormaya
Dört cevabin mânasini vermeye
Sazim düzen tutmaz tel bozuk bozuk

Pir Sultan'im yaratildim kul diye
Zalim pasa elinden mi öl diye
Dostum beni ismarlamis gel diye
Gidecegim amma yol bozuk bozuk
Pir Sultan Abdal
(PIR SULTAN ABDAL, haz. Memet Fuat, 1977)


(***)
Bâd-i sabâ: sabah yeli, tan yeli
Ceran: ceylan, ahû, karaca
Dört cevap: dört kitap
Dostum: Tanri'm
Il: ülke, yurt
Dermek: toplamak
Zalim pasa: Hizir pasa
Ismarlamis: çagirmis



BIR NEFESCIK SÖYLEYELIM

Bir nefescik söyleyelim
Dinlemezsen n'eyleyelim
Ask deryasin boylayalim
Ummana dalmaya geldim

Ask harmaninda savruldum
Hem elendim hem savruldum
Kazana girdim kavruldum
Meydana yetmeye geldim

Ben Hakk'in ednâ kuluyum
Kem damarlardan biriyim
Ayn-i cem'in bülbülüyüm
Meydana ötmeye geldim


Ben hak ile oldum asna
Kalmadi gönlümde nesne
Pervaneyim atesine
Oduna yanmaya geldim

Pîr Sultan'im yeryüzünde
Var midir noksan sözümde
Eksiklik kendi özümde
Dârina durmaya geldim



(***)
Nefes: Alevî-Bektasî ozanlarinin tarikat konularini
isleyen tekkelerde makamla söylenen kosuklari.

Ednâ: en asagi
Kem: kötü,
Damar: huy
Ayn-i cem: Alevî-Bektasîlerin Tarikata girme töreni
Asna: tanis
Od: ates

Dâr: dar agaci. (Alevî-Bektasîlerde tören yapilan yerin
tam ortasina "dâr" denir, tarikata girecek olanlar ya da
bir kusur isleyip bagislanmayi dileyenler tören sirasinda
burada dururlar, yani "dâra dururlar")





DOSTUN BAHÇESINE BIR HOYRAT GIRMIS

Dostun bahçesine bir hoyrat girmis
Korudur hey benli dilber korudur
Gülünü dererken dalini kirmis
Kurutur hey benli dilber kurutur

Su meydanda serilidir postumuz
Çok sükür Mevlâ'ya gördük dostumuz
Bir gün kara toprak bürür üstümüz
Çürütür hey benli dilber çürütür

Kendisi okur da kendisi yazar
Hak hilâl kasina eylemis nazar
Senin akranlarin cennette gezer
Hürüdür hey benli dilber hürü

Hangi dinde isen ona tapayim
Yarin mahser günü bile kopayim
Egil bir yol ak gerdandan öpeyim
Beri dur hey benli dilber beri dur

Dervise n'olursa kendi tacindan
Irakibe ölüm yâre gecinden
Benzimin sarisi senin ucundan
Saridir hey benli dilber saridir

Pîr Sultan Abdal'im basindan baslar
Iyisini yer de kemini taslar
Bin çiçekten bir kovana bal isler
Aridir hey benli dilber aridir

Pir Sultan Abdal
(PIR SULTAN ABDAL, haz. Memet Fuat, 1977)



(***)
Post: Alevî Bektasî törenlerinin yapildigi meydanda
(odada) tarikat ulularinin onikisinin makami sayilan
oniki post.

Taç: dervislerin giydigi baslik
Irakib: rakip, düsman



GEL BENIM SARI TAMBURAM

Gel benim sari tamburam
Sen ne için inilersin
Içim oyuk derdim büyük
Ben anin'çin inilerim

Koluma taktilar teli
Söyletirler bin bir dili
Öldüm ayn-i cem bülbülü
Ben anin'çin inilerim

Koluma taktilar perde
Ugrattilar bin bir derde
Kim konar kim göçer burda
Ben anin'çin inilerim

Gögsüme tahta döserler
Durmayip beni oksarlar
Vurdukça bagrim deserler
Ben anin'çin inilerim

Gel benin sari tamburam
Dizler üstünde yatiram
Yine kirildi hatiram
Ben anin'çin inilerim

Sari tamburadir adim
Göklere agar feryadim
Pîr Sultan'imdir üstadim
Ben anin'çin inilerim

Pir Sultan Abdal
(PIR SULTAN ABDAL, haz. Memet Fuat, 1977)





EMEK ÇEKTIM

Emek çektim bir ev yaptim erenler
Yine bu güzele bildiremedim
Bahar geldi çiçek bitti ot bitti
Toprak güldü tasi güldüremedim

Yüregimde belli belli yaralar
Seytan kalbin almis gözün köreler
Hakk'in niyaz eylemeye âr eyler
Egilip bir secde kildiramadim

Hû demine bir ikrari güdenin
Tu yüzüne ikrarindan dönenin
Pîr Sultan'im münafigin nâdanin
Gönül aynasini sildiremedim

Pir Sultan Abdal
(PIR SULTAN ABDAL, haz. Memet Fuat, 1977)





GELMIS IKEN BIR HABERCIK

Gelmis iken bir habercik sorayim
Niçin gitmez Yildizdagi dumanin
Gerçek erenlere yüzler süreyim
Niçin gitmez Yildizdagi dumanin

Alçaginda al kirmizi tasin var
Yükseginde turnalarin sesi var
Ben de bilmem ne talihsiz basin var
Niçin gitmez Yildizdagi dumanin

Benim Sah'im al kirmizi bürünür
Dost yüzün görmeyen düsman bilinir
Yücesinden Sah'in ili görünür
Niçin gitmez Yildizdagi dumanin

El ettiler turnalar bazlara
Daglar yesillendi döndü yazlara
Çigdemler tasinsin söylen kizlara
Niçin gitmez Yildizdagi dumanin

Sah'in bahçesinde gonca gül biter
Anda garip garip bülbüller öter
Bunda ayrilik var ölümden beter
Niçin gitmez Yildizdagi dumanin

Ben de bildim su daglarin sahisin
Gerçek erenlerin nazargâhisin
Abdal Pir Sultan'in seyrangâhisin
Niçin gitmez Yildizdagi dumanin

Pir Sultan Abdal
(PIR SULTAN ABDAL, haz. Memet Fuat, 1977)



HAYIR EDEM DERKEN

Hayir edem derken islerim ser oldu
Elimden bir kaza çikti erenler
Evliye ceminde yerim dar oldu
Elimden bir kaza çikti erenler

Benim ahtim oldur hatir yikmayim
Evliyanin buyrugundan çikmayim
Yüzümü çevirip serre bakmayim
Elimden bir kaza çikti erenler

Indim ilim deryasini boyladim
Günahim çok ama bir bir söyledim
Sanki yaninizda hata eyledim
Elimden bir kaza çikti erenler

Benim bir sözüm var efsane sözde
Ne günah der isen bulunur bizde
Erenler nisani var ise bizde
Elimden bir kaza çikti erenler

Pîr Sultan Abdal'im belâli basim
Ferahtan ayrildim gamdir yoldasim
Al olan malimi sag eyle basim
Elimden bir kaza çikti erenler

Pir Sultan Abdal
(PIR SULTAN ABDAL, haz. Memet Fuat, 1977)

(***)
Oldur: odur
Efsane söz: yalan , uydurma söz
Erenler nisani: erenlerin Tanri yolunda
çektiklerinin izi
Ferah: sevinç, iç açikligi
Gam: tasa, kaygi



HEY SEVDIGIM

Allah Allah desem, kalksam yürüsem
Acap su daglari asamam mola
Boz atli Hizir'i yoldas eylesem
Varip efendime düsemem mola

Sevdigim, baginda güllerin gonca
Usuldur boylarin, bellerin ince
Adi güzel Imamlarin önünce
Kerbelâ'da sehit düsemem mola

Sakin hey sevdigim, nâsiden sakin
Erenler geri almaz attigi okun
Irak yerlerini sen eyle yakin
Iki atlayip bir dem düsemem mola

Ben güzel pîrîme verdigim ikrar
Doluda, kirçindan, borandan saklar
Ihlâs âsik olan ikrarin bekler
Ikrarin bendini çesemem mola

PIR SULTAN ABDAL'im, dost çiresine
Arzumanim kaldi Sah cilvesine
Altmis ile yetmis üçün arasina
Özümü irfana kosamam mola

Pir Sultan Abdal
(PIR SULTAN ABDAL, haz. Memet Fuat, 1977)


(***)
kirçi: küçük taneli kar
çesmek: çözmek






KUL OLAYIM KALEM TUTAN ELINE

Kul olayim kalem tutan eline
Kâtip ahvalimi Sah'a böyle yaz
Sekerler ezeyim sirin diline
Kâtip ahvalimi Sah'a böyle yaz

Allahi seversen kâtip böyle yaz
Dün ü gün ol Sah'a eylerim niyaz
Umarim yikilir su kanli Sivas
Kâtip ahvalimi Sah'a böyle yaz

Sivas illerinde zilim çalinir
Çamli beller bölük bölük bölünür
Ben dosttan ayrildim bagrim delinir
Kâtip ahvalimi Sah'a böyle yaz

Münafikin her dedigi oluyor
Gül benzimiz sararuban soluyor
Gidi Mervan sâd oluban gülüyor
Kâtip ahvalimi Sah'a böyle yaz

Pir Sultan Abdal'im hey Hizir Pasa
Gör ki neler gelir sag olan basa
Hasret koydu bizi kavim kardasa
Kâtip ahvalimi Sah'a böyle yaz

Pir Sultan Abdal
(PIR SULTAN ABDAL, haz. Memet Fuat, 1977)





SEHER VAKTI KALKAN KERVAN


Seher vakti kalkan kervan
Iniler de zârilanir
Bir güzele düsen gönül
Çiçeklenir korulanir

Bahçemizde güller biter
Dalinda bülbüller öter
Engel gelir bir kal katar
Olan isler gerilenir

Bülbül geldi kondu dala
Bülbülden yok hata güle
Engel bir tas atar göle
Yüzen ördek yaralanir

Pîr Sultan Abdal göçelim
Pîr elinden bâd'içelim
Inkâr olandan kaçalim
Inkâr birgün paralanir

Pir Sultan Abdal
(PIR SULTAN ABDAL, haz. Memet Fuat, 1977)



SERSERI GIRME MEYDANA

Serseri girme meydana
Asiktan ahval isterler
Kallaslik ile urma dem
Tasdik ehli kal isterler

Uyan bu gaflet habindan
Isbat isterler batindan
Her asika sohbetinden
Ikrar ile yol isterler

Erenler oynar utulmaz
Bu yola hile katilmaz
Burda harmühre satilmaz
Ya gevher ya lâ'l isterler

Kili kirk pare ederler
Birin yol tutup giderler
Dile n'itibar ederler
Hâl içinde hâl isterler

Pir Sultan Abdal n'eylersin
Muskil halledip söylersin
Arisin çiçek yaylarsin
Yarin senden bal isterler

Pir Sultan Abdal
(PIR SULTAN ABDAL, haz. Memet Fuat, 1977)

(***)
Dem urmak: Gelisigüzel söz etmek.
Tasdik ehli: Dogruluyanlar (Tarikat ululari)
Gaflet habi: Gaflet uykusu
Batin: iç yüz (tarikat bilgileri)
Utulmaz: Yutulmaz
Harmühre: Katir boncugu
Gevher: mücevher,
Lâ'l: Kirmizi renkli degerli tas
Pare: Parça
Birin: Kilin kirk parçasindan biri
N'itibar: Ne itibar





YALAN DÜNYA

Yürü bire yalan dünya
Yalan dünya degil misin
Hasan ile Hüseyin'i
Alan dünya degil misin

Ali bindi Düldül ata
Can dayanmaz bu firkata
Boz Kurt ile kiyamete
Kalan dünya degil misin

Tanri'nin Aslan'in alan
Düldül'ü daglara salan
Yedi kere issiz kalan
Kalan dünya degil misin

Bak su k isa, bak su güze
Ciger kebab oldu köze
Muhammed'i bir top beze
Saran dünya degil misin

PIR SULTAN'im ne yatarsin
Kurmus çarkini dönersin
Ne konarsin. ne göçersin
Kalan dünya degil misin

Pir Sultan Abdal
(PIR SULTAN ABDAL, haz. Memet Fuat, 1977)






MEVLÂ'M ÇÜN YARATTI

Mevlâ'm çün yaratti Ahmed'i nurdan
Insan olan gelir nura çevrilir
Böyle kurulmustur bu çarh-i devran
Mansur olan gelir dâra çevrilir

Yegin sular dâim engine akar
Pervaneler özün odlara yakar
Serçe kanda olsa aslina çeker
Bülbül olan gelir güle çevrilir

Gümanli gönülde nur mu eglenir
Cennet haricinde hur mu eglenir
Arisiz kovanda bal mi eglenir
Ari olan gelir bala çevrilir

Bir sürçmekle at ayagi kesilmez
Bir suç ile âdemoglu asilmaz
Bu yolu erenler kurdu basilmaz
Yol ehli kandaysa yola çevrilir

Pîr Sultan Abdal'im yatir hastadir
Elinde gülleri deste destedir
Âdemoglu bir acayip nesnedir
Muhabbetle tatli dile çevrilir.

Pir Sultan Abdal
(PIR SULTAN ABDAL, haz. Memet Fuat, 1977)

(***)
Çün: madem ki
Ahmed: Muhammed peygamber
Çarh-i devran: dönüs çarki, zaman
Yegin: gür, baskin
Kanda: nerede
Gümanli: inanci tam olmayan
Hur: huri
Âdemoglu: insan
Yatir: yatar

Mansur: Enel-Hak (Ben Tanri'yim) sözüyle ün salan
Hallac-i Mansur adli sofi, sözleri seriata aykiri
sayildigindan 10. YY'da Bagdat'ta öldürüldü.





Ademoglu su dünyaya gelince
Yeni açmis güle benzer misali
Anasindan dogup kirki çikinca
Kalaylanmis tasa benzer misali

Mushaf alip hocasina varinca
Destur alip mektebinden dönünce
On yasindan on besine girince
Yen'aslama fidan olmus misali

Yirmisinde kara sakal getirir
Otuzunda bagdas kurup oturur
Kirk yasinda da sohbetler yetirir
Önü bendli göle benzer misali

Ellisinde kara sakal bozari
Altmisinda o da Hakkin nazari
Kalbi dikizlenir akli azali
Içi çürük koza benzer misali

Yetmisinde deve gibi muzular
Sekseninde ilik kemik sizilar
Doksaninda yol göründü gaziler
Gazel olmus güle benzer misali

PIR SULTAN'im bunu böyle buyurdu
Müminleri Hak kendisi kayirdi
Yüz yasinda talan geldi savurdu
Uçup gider kusa benzer misali

PIR SULTAN ABDAL





Ali Ali deyip ne inilersin
Inilersin dolap derdin ne senin
Sen de benim gibi yarali misin
Inilersin dolap derdin ne senin

Kim söktü getirdi seni yerinden
Daglar taslar ah eyleyi zarindan
Sen de mi ayrildin nazli yarinden
Inilersin dolap derdin ne senin

Pir Sultan'im ahim arsa dayandi
Hasret nari ile yüregim yandi
Yoksa Hüseyin'den haber mi geldi
Inilersin dolap derdin ne senin

PIR SULTAN ABDAL








Amanin eyle mürüvvet
Gördügüne tapma gönül
Yüzüne bakmayanin sen
Tozuna da bakma gönül

Bir kardasa meyil verip
Tuz ile ekmegini yiyip
Azicik noksanini görüp
Tez basina kakma gönül

Arap ata binip cosma
Karli buzlu daglar asma
Her gördügüne sir açma
Dolulari dökme gönül

Pir Sultan'im gündür ava
Çektigim emekler hava
Nasihatim olsun sana
Sen hatirlar yikma gönül

PIR SULTAN ABDAL




Asnamdan ayrildim yamandir halim
Adettir asikin hali böyl'olur
Pir aklimi aldi çevirdi basim
Mecnun dedikleri böyl'olur

Murayi olanlar bir sirra ermez
Gögsünde iman olan asika kiymaz
Üstüne yaslanan kokuna doymaz
Firdevs-i a'lanin gülü böyl'olur

Su askin atesi sinemi yakti
Ah ile feryadim göklere çikti
Gözlerimden yas yerine kan akti
Yaz bahar çayinin seli böyl'olur

Göründü gözüme bu askin babi
Bülbül dalda sada verir harabi
Beni mest eyledi askin sarabi
Dost elinden gelen dolu böyl'oldur

PIR SULTAN ABDAL'im yoldan dönmezem
Dünya ahret Piri elden koymazsam
Mühanetin sofrasina sunmazsam
Sa'adetli Sultan kulu böyl'olur

PIR SULTAN ABDAL




Be yarenler be kardaslar
Gör neyledi zaman bizi
Gözüm yasini akitti
Sel eyledi zaman bizi

Can nice ayrilir tenden
Ten nice ayrilir candan
Ayak ayak nerdubandan
In eyledi zaman bizi

Gelin gidelim zecrile
Can kurban olsun asile
Bir halden bimez cahile
Kul eyledi zaman bizi

Kimi baydir kimi fakir
Yaradan Mevla'ya sükür
Ne akil kodu ne fikir
Del'eyledi zaman bizi

Pir Sultan'im döne döne
Dolu içtim kana kana
Su yerde kim yana yana
Dul eyledi zaman bizi

PIR SULTAN ABDAL




Bir güzelin asigiyim, erenler
Onun için tasa tutarlar beni
Gündüz hayalimde gece düsümde
Kumdan kuma savuruyor yel beni

Al gül olsam al gerdana takilsam
Kemer olsam ince bele sarilsam
Köle olsam pazarlarda satilsam
Yarim deyi al sinene sar beni

Abdal Pir Sultan'im gamzeler oktur
Hezaran sinemde yaralar çoktur
Benim senden özge sevdigim yoktur
Inanmazsan git Allah'a sor beni

PIR SULTAN ABDAL







Bir yavru yolladim gurbet ellere
Emaneti sana boz atli Hizir
Seni bekçilerler nice ellere
Emaneti sana boz atli Hizir

Nice günler gördüm bahti karali
Nice günler gördüm dertli çareli
Bir yavru yolladim yürek yarali
Emaneti sana boz atli Hizir

Hak'tan bize bizden halka zulüm yok
imanim var vadesize ölüm yok
Senden baska kanadim yok kolum yok
Emaneti sana boz atli Hizir

Pir Sultan Abdal'im böyle m'olacak
Beklerim yollarin yavrum gelecek
Anali babali murad alacak
Emaneti sana boz atli Hizir

Pir Sultan Abdal




Bülbül olsam varsam gelsem
Hakkin divaninda dursam
Ben bir yanil alma olsam
Dalinda bitsem ne dersin

Sen bir yanil alma olsan
Dalinda bitmeye gelsen
Ben bir gümüs çövmen olsam
Çeksem indirsem ne dersin

Sen bir gümüs çövmen olsan
Çekip indirmeye gelsen
Ben bir avuç çavdar olsam
Yere sacilsam ne dersin

Sen bir avuç çavdar olsan
Yere saçilmaya gelsen
Ben bir güzel keklik olsam
Bir bir toplasam ne dersin

Sen bir güzel keklik olsan
Bir bir toplamaya gelsen
Ben bir yavru sahin olsam
Kapsam kaldirsam ne dersin

Sen bir yavru sahin olsan
Kapip kaldirmaya gelsen
Ben bir sulusepken olsam
Kanadin kirsam ne dersin

Sen bir sulusepken olsan
Kanadim kirmaya gelsen
Ben bir deli poyraz olsam
Tepsem dagitsam ne dersin

Sen bir deli poyraz olsan
Tepip dagitmaya gelsen
Ben bir ulu hasta olsam
Yoluna yatsam ne dersin

Sen bir ulu hasta olsan
Yoluma yatmaya gelsen
Ben de bir Azrail olsam
Canini alsam ne dersin

Sen de bir Azrail olsan
Canimi almaya gelsen
Ben bir cennetlik kul olsam
Cennete girsem ne dersin

Sen bir cennetlik kul olsan
Cennete girmeye gelsen
Pir Sultan üstadin bulsan
Bilece girsek ne dersin

PIR SULTAN ABDAL



AG GÜL ILE KIRMIZI GÜL

Cem-i çiçeklerin hasi
Ag gül ile kirmizi gül
Deli gönül eglencesi
Ag gül ile kirmizi gül

Talip olmak pirindendir
Irenk almak gülündendir
Muhammed'in terindendir
Ag gül ile kirmizi gül

Pir Sultan'im ey gaziler
Alnimizda al yazilar
Talip de Pir'in arzular
Ag gül ile kirmizi gül

PIR SULTAN ABDAL



Çektigim cevr ü cefayi
Çekerim senden ötürü
Ikrar iman bir olunca
Sen de çek benden ötürü

Ikrar imani güderim
Sensiz alemi niderim
Iste geldim us giderim
Bir tatli dilden ötürü

Severim gonca gülleri
Koklarim gonca gülleri
Sararim ince belleri
Gittigim yoldan ötürü

Bana kiyak ne bakarsin
Sinemi ada yakarsin
Bana ne sitem edersin
Ikrarsiz elden ötürü

Ferhan Sirin'ine tapar
Gülüngün havaya atar
Basini altina tutar
Can verir candan ötürü

Mümin olan Hakk'a tapar
Münafiklar yoldan sapar
Arka vermis dagi çeker
Ferhat Sirin'den ötürü

Pir Sultan'im deme yalan
Etme imanina talan
Bu dünyada gerçek olan
Ser verir sirdan ötürü

PIR SULTAN ABDAL



Deli gönül inil inil inleme
Kadir Mevlam hasretime sal beni
Viranlikta görsen baykus sanirsin
Bir huma kusuyum sen de bil beni

Ulu bezirganim kumas satarim
Gökyüzünden uçan kusu tutarim
Yetmis iki dilden bilir öterim
Anin için fark edemez el beni

Ak pinarin boz bulanik seliyim
Ol sebepten aklim yoktur deliyim
Naci derler dört güruhun biriyim
Ararsan Hak divaninda bul beni

Gider idim ben de kendi isime
Askin dolulari yagdi basima
Agu katti benim tatli basima
Ummanlara gark eyledi sel beni

PIR SULTAN'im irak yoldan gelirsin
Gevherin kiymetini nerden bilirsin
Eksikligim çoktur sen de bilirsin
Eksiklikle kabul eyle gel beni

PIR SULTAN ABDAL









Derdim çoktur hangisine yanayim
Yine tazelendi yurek yarasi
Ben bu derde nerden derman bulayim
Meger Sah elinden ola çaresi

Türlü donlar giyer gülden naziktir
Bülbül cevreyleme güle yaziktir
Çok hasretlik çektim bagrim eziktir
Güle gelir gelir canlar paresi

Benim uzun boylu serv-i çinarim
Yüregime bir od düstü yanarim
Kiblem sensin yönüm sana dönerim
Mihrabimdir iki kasin arasi

Didar ile muhabbete doyulmaz
Muhabbetten kaçan insan sayilmaz
Münkir üflemekle çirag söyünmez
Tutusunca yanar askin çirasi

PIR SULTAN'im kati yüksek uçarsin
Selamsiz sabahsiz gelir geçersin
Asik muhabbetten niçin kaçarsin
Böyle midir ilimizin töresi

PIR SULTAN ABDAL




Hayalin gönlümde elif lam yazar
Dem gelir geçer de devran eglenmez
Felek vurdu kirdi burcu barini
Yel eser savrulur harman eglenmez.

Dünya dedikleri bir sanik yaydir
Evveli toy dügün ahiri zaydir
Dünya dört kapili bir kervansaraydir
Burda konup göçen sultan eglenmez.

Yüregimde vardir dert ile yara
Sögleyin tabibe bulsun bir çara
Firsat elde iken katil katara
Göçer, senin için kervan eglenmez.

Yüregimde vardir der ile firak
Muradim bir didar, menzilim irak
Bu dert ehline de bir derman gerek
Derdi olmayanda derman eglenmez.

PIR SULTAN ABDAL'im artiyor zarim
Bir dem efendimsin bir dem sultanim
Ugruna fedadir bu sirin canim
Sensiz bu cihanda bu can eglenmez.

PIR SULTAN ABDAL






DOSTLARIM HANI

Sendin buralarin sanli agasi
Talan oldu gitti Harran ovasi
Iyi günün dostu çekti sefasi
Canim ciger diyen dostlarim hani

Güvenmeyin dostlar dünya malina
Benim bakin simdi müskül halima
Harcadim ömrümü dostlar yoluna
Canim ciger diyen dostlarim hani

Ey agalar beyler size de kalmaz
Dönerler, dönerler, Pir Sultan dönmez
Hakk yoluna giden yigitler ölmez
Canim ciger diyen dostlarim bilmez

PIR SULTAN ABDAL







DÜNYANIN ÜSTÜNDE KURULU DIREK

Dünyanin üzerinde kurulu direk
Emek sayilmadan, sizlar bu yürek
Bu düzeni kim kurmus bizler de bilek
Söyle canim söyle dinlesin canlar

Ocaga koymuslar köse tasini
Hakk kollasin gerçeklerin isini
Bir gun agridirlar senin basini
Söyle canim söyle dinlesin canlar

Pir Sultan Abdal'im farz eylesinler
Yola gelmeyenden edilmez minnet
Cümlenin muradi dünyada cennet
Söyle canim söyle dinlesin canlar


PIR SULTAN ABDAL



Geçemezsin deli gönül geçilmez
Bir tuzaga tutulursun epsem dur
Bu erenler dolusudur içilmez
Içenlerin bagri keser epsem dur

Evvel ikrar verip sonra dönersin
Sehil yokus görüp döner kaçarsin
Ondurayim dersin yaram açarsin
Azdirip da saramazsin epsem dur

Mürsidinin nasihatin tutmayan
Gönülcügün musahibe katmayan
Aridip kalp evin temiz tutmayan
Çig yerlerde tohum bitmez epsem dur

Er ogluna bir münasip yar gerek
Verdigi ikrara pek dur gerek
Can cesetten alin yuyan er gerek
Ölüme kail olmazsin epsem dur

Pir Sultan'im söyler sözün dogrusun
Yezit bundan ne anlasin ne duysun
Arit kalp evini sultan otursun
Tacin tahtin terk edersin epsem dur


PIR SULTAN ABDAL



Gitme giden gitme sual sorayim
Ya ne bu dünyanin üstünde durur
Vallahi billahi ben onu gördüm
Dünya Sari Öküz'ün üstünde durur

Gitme giden gitme bir dahi soram
Ya bu öküz neyin üstünde durur
Vallahi billahi ben onu gördüm
Öküz de bir salin üstünde durur

Gitme giden gitme bir dahi soram
Ya bu sal da neyin üstünde durur
Vallahi billahi ben onu gördüm
Sal da bir baligin üstünde durur

Gitme giden gitme bir dahi soram
Ya bu balik neyin üstünde durur
Vallahi billahi ben onu gördüm
Balik da deryanin üstünde durur

Gitme giden gitme bir dahi soram
Ya bu derya neyin üstünde durur
Vallahi billahi ben onu gördüm
Derya da ikrarin üstünde durur

Gitme giden gitme bir dahi soram
Ya bu ikrar neyin üstünde durur
PIR SULTAN'im der ki ben onu gördüm
Ikrar da imanin üstünde durur


PIR SULTAN ABDAL



Döndün mü benden yüzü dönesi
Verdigin ikrara saldim ben seni
Ikrari boynuna kemend olasi
Verdigin ikrara saldim ben seni

Ikrar verdim ikrarimi güderim
Ikrarsiz dilberi ya ben nideyim
Varir bir ikrarliya sefaat ederim
Verdigin ikrara saldim ben seni

Pir Sultan Abdal'im ahirim aman
Münkirin gönlünden gitmesin güman
Sefaat etmesin oniki imam
Verdigin ikrara saldim ben seni

PIR SULTAN ABDAL





Isitip avazim ben de varayim
Eglen uçup gitme konadur bülbül
Senin askin benim kalbim evini
Vücudun sehirde doladir bülbül

Bülbülün donlari sari gazelden
Gözünün sürmesi yegdir güzelden
Bülbül güle asik olmus ezelden
Hardan mi gülden mi yanadir bülbül

Sultan eder irahmeti kuluna
Tabip gerek derler derman buluna
Benlik ila konma gülün dalina
Har vardir pençeni kanadir bulbul

PIR SULTAN dilinden gevherler saçar
Her kisi boyunca libasin biçer
Geçer bu güzellik eyyami geçer
Bu dünyanin sonu fenadir bülbül

PIR SULTAN ABDAL






Koca basli koca kadi
Sende hiç din iman var mi
Harami helali yedi
Sende hiç din iman var mi

Fet verir yalan yulan
Domuz gibi dagi dolan
Sirtina vururum palan
Senin gibi hayvan var mi

Iman eder amel etmez
Hakk'in buyruguna gitmez
Kadilar yas yere yatmaz
Hiç böyle bir seytan var mi

PIR SULTAN ABDAL






Koyun beni Hak askina yanayim
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Yolumdan dönüp mahrum mu kalayim
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Benim pirim gayet ulu kisidir
Yediler ulusu, kirklar esidir
Oniki imamin server basidir
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Kadilar müftüler fetva yazarsa
Iste kemend, iste boynum asarsa
Iste hançer, iste kellem keserse
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Ulu mahser günü olur divan kurulur
Suçlu, suçsuz gelir anda derilir
Piri olmayanlar anda bilinir
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Pir Sultan'im arsa çikar ünümüz
O da bizim ulumuzdur pirimiz
Hakka teslim olsun garip canimiz
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

PIR SULTAN ABDAL



Meyil verme nasa murdar olursun
Dünya kadar malun olsa ne fayda
Tutulur dilin söylemez ölürsün
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda

Bir gün çikarirlar evinden
Allahin ismini koyma dilinden
Kurtulmazsin Azrail'in elinden
Dünya kadar fendin olsa ne fayda

Yalan söyler kov giybette sözün var
Güvenir gezersin oglun kizin var
Sunda senin üç bes arsin bezin var
Dünya kadar malin olsa ne fayda

Yalan söyler kov giybetten geçmezsin
Yersin haram helal yoldan geçmezsin
Kesilir nefesin su da içmezsin
Akan çaylar senin olsa ne fayda

Pir Sultan'im bunu böyle vird etti
Vardi bir mürsitten el etek tuttu
Mürsit agirlayan Hakk'ina yetti
Tutulmaz agudun desen ne fayda

PIR SULTAN ABDAL





ÖTME BÜLBÜL

Ötme bülbül ötme, sen degil bagim
Dost senin derdinden ben yana yana
Tükendi fitilim eridi yagim
Dost senin derdinden ben yana yana

Deryadan bölünmüs sellere döndüm
Atesi kararmis küllere döndüm
Vakitsiz açilmis güllere döndüm
Dost senin derdinden ben yana yana

Haberin duyarsin peyikler ile
Yarami sarsinlar sehidler ile
Kirk yil dagda gezdim geyikler ile
Dost senin derdinden ben yana yana

Abdal Pir Sultan'im, doldum eksildim
Yemeden içmeden sudan kesildim
Zülfün kemendine kondum asildim
Dost senin derdinden ben yana yana

PIR SULTAN ABDAL



SABAHTAN UGRADIM BEN BIR FIGANA

Sabahtan ugradim ben bir figana
Bülbül aglar aglar güle getirir
Bakin su felegin çürük isine
Her bir cefasini kula getirir

Deprestirme benim dertlerim tamam
Muhabbet sirindir vermiyor aman
Üstümüzde dönen çarh ile devran
Felek bizi halden hale getirir

Pir Sultan Abdal'im sözlerim haktir
Hakk diyen kullardan hiç süphem yoktur
Cehennemde ates olmaz nar yoktur
Herkes atesini bile ***ürür

PIR SULTAN ABDAL








Sefasina cefasina dayandim
Bu cefaya dayanmayan gelmesin
Rengine hem boyasina boyandim
Bu boyaya boyanmayan gelmesin

Rengine boyandim meyinden içtim
Nice canlar ile didar görüstüm
Muhabbet eyleyip candan sevistim
Muhabbeti küfür sayan gelmesin

Muhabbet eyleyip yokla pirini
Yusun senin namus ile arini
Var bir gerçek ile kil pazarini
Kildigin pazardan ziyan gelmesin

Kirklar bu meydanda gezer dediler
Evliyayi yola dizen dediler
Nafsaniyetine uyan gelmesin

PIR SULTAN'im eydür dünya fanidir
Kirklarin sohpeti ask mekanidir
Kusura kalmayan kerem kanidir
Gönülden karasi olan gelmesin

PIR SULTAN ABDAL


Not. 4. dörtlükte bir dize eksik....



Seyyah olup su alemi gezerim
Bir dost bulamadim gün aksam oldu
Kendi efkarimca okur yazarim
Bir dost bulamadim gün aksam oldu

Iki elim kalkmaz oldu dizimden
Bilmem amelimden bilmem özümden
Akittim kanli yas iki gözümden
Bir dost bulamadim gün aksam oldu

Yine boralandi daglarin basi
Akittim gözümden kan ile yasi
Emaneti alir ol veren kisi
Bir dost bulamadim gün aksam oldu

Bozuk su cihanin pergeri bozuk
Yaziktir su geçen ömüre yazik
Tükendi daneler kalmadi azik
Bir dost bulamadim gün aksam oldu

PIR SULTAN'im eydür ummana dalam
Gidenler gelmedi bir haber alam
Abdal oldum çullar geydim bir zaman
Bir dost bulamadim gün aksam oldu

PIR SULTAN ABDAL







Sordum sari çigdeme
Sen nerede kislarsin
Ne sorarsin hey dervis
Yer altinda kislarim

Sordum sari çigdeme
Yer altinda ne yersin
Ne sorarsin hey dervis
Kudret lokmasi yerim

Sordum sari çigdeme
Senin benzin ne sari
Ne sorarsin hey dervis
Hak kokusu çekerim

Sordum sari çigdeme
Anan baban var midir
Ne sorarsin hey dervis
Anam yer babam yagmur

Sordum sari çigdeme
Sende kardeslik var mi
Ne sorarsin hey dervis
Ben erlerle kardesim

Pir Sultan erenlerle
Yüzü dolu nurlarla
Ak sakalli pirlerle
Çigdemde dervislik var

PIR SULTAN ABDAL



SULTAN SUYU

Sultan suyu gibi çaglayip akma
Erilir gam yeme divane gönül
Er basimda duman, dag basinda kis
Erilir gam yeme divane gönül

Yikilir mi Hakk'in yaptigi havuz
Sah-i merdaninin, biz de kilavuz
Üç günlük dünyada, su yahsi yavuz
Erilir gam yeme divane gönül

Pir Sultan Abdal'im, sirdan sirada
Bu is böyle oldu, kalsin burada
Cümlemiz niyetlendigi murada
Erilir gam yeme divane gönül


PIR SULTAN ABDAL



Su kanli zalimin ettigi isler
Garip bülbül gibi zareler beni
Yagmur gibi yagar basima taslar
Dostun bir fiskesi yaralar beni

Dar günümde dost düsmanim bell'oldu
Bir derdim var ise simdi ell'oldu
Ecel fermani boynuma takildi
Gerek asa gerek vuralar beni

Pir Sultan Abdal'im can göge agmaz
Hakk'tan emr'olmazsa irahmet yagmaz
Su ellerin tasi hiç bana degmez
Ille dostun gülü yaralar beni

PIR SULTAN ABDAL



Su karsiki karli dagi gördün mü
Rüzgarini bulmus eriyip gider
Akan sularindan ibret aldin mi
Yüzünü yerlere sürüyüp gider

Sürünün önünde giden avcilar
Sicak sicak günde yakar günesler
Evvel ezel yemis veren agaçlar
Anlar da kalmamis kuruyup gider

Kadirsin Allah'im sen de kadirsin
Üstümüze dört direkli çadirsin
Çagirdigimiz yerde hazir nazirsin
Cümlemiz üstüne yürüyüp gider

Deryamiz derindir bizim boylanmaz
Bin nasihat etsen biri dinlemez
Gidi merkep hiçbir yere baglanmaz
Basinda yulari sürüyüp gider

Pir Sultan'im söyler sözü özünden
Asikin sakinir iki gözünden
Olur olmaz münkirlerin sözünden
Eksilmez gölümüz kuruyup gider

PIR SULTAN ABDAL




Uyur iken uyardilar
Diriye saydilar bizi
Koyun olduk ses anladik
Sürüye saydilar bizi

Halimizi hal eyledik
Yolumuzu yol eyledik
Her çiçekten bal eyledik
Ariya saydilar bizi

Hakk'in yoluna dizildik
Dost defterine yazildik
Bal olduk serbet ezildik
Doluya saydilar bizi

Pir Sultan Abdal'im sunda
Çok keramet var insanda
O cihanda bu cihanda
Veliye saydilar bizi

PIR SULTAN ABDAL






Yine mihman gördüm gönlüm saz oldu
Mihmanlar siz bize sefa geldiniz
Kar kis yagar iken bahar yaz oldu
Mihmanlar siz bize sefa geldiniz

Misafir gelirse kismeti bile
Misafir Hizir'dir özürünü dile
Büyük küçük ani hep Hizir bile
Mihmanlar siz bize sefa geldiniz

Bir eve kahr olsa misafir gelmez
Çalissa çirpinsa eksigi bitmez
Çagirsa bagirsa bir ere yetmez
Mihmanlar siz bize sefa geldiniz

Misafir ask kapisinin dilidir
Hizir misafirin gonca gülüdür
Tanri misafiri Sah'im Ali'dir
Mihmanlar siz bize sefa geldiniz

Himmet eyle pirim misafir gele
Yavan yasik yiyip yüzümüze güle
Pir Sultan uguru tut sen gel eve
Mihmanlar siz bize sefa geldiniz

PIR SULTAN ABDAL







Yol içinde yol ararsan
Yol Muhammed Ali'nindir
Yetmisiki dil içinde
Dil Muhammed Ali'nindir

Hani bizden evvel gelen
Bes vaktini tamam kilan
On parmagi pinar olan
El Muhammed Ali'nindir

Varma cahilin yanina
Ugrarsin serrin seline
Lanet Yezid'in canina,
Tem Muhammed Ali'nindir

Söyler Pir Sultan'im söyler,
Hakk'in birligini birler
Dogmus alemlere parlar,
Nur Muhammed Ali'nindir

PIR SULTAN ABDAL



KAYNAK: Memet Fuat



Yürü bire yalan dünya
Yalan dünya degil misin
Hasan ile Hüseyin'i
Alan dünya degil misin

Ali bindi Düldül ata
Can dayanmaz bu firkata
Boz kurt ile kiyamete
Kalan dünya degil misin

Tanri'nin arslanlarini alip
Düldül'ü daglara salip
Yedi kere issiz kalip
Dolan dünya degil misin

Bak su kisa bak su güze
Ciger kebap oldu köze
Muhammet'i bir top beze
Saran dünya degil misin

Pir Sultan'im ne yaratsin
Kumas çarhini dönersin
Ne konarsin ne göçersin
Duran dünya degil misin

PIR SULTAN ABDAL
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.