Bir piramiti bitirmek için 20.000 işci ve 10 yıla ihtiyaç vardır. Neden bu zahmete girdiler ?
Yapılan araştırmalarda piramitlerin dışarıdan gelen radyasyonu içeri yansıtmama özelliği bulunuyor,
ve dışarda serbest halde zararsız miktarda radyasyon kalıntıları bulundu.
Bu durum insan aklına ister istemez daha önceden çıkan nükleer savaşdan korunmak için mi piramitlerin yapıldığı sorusuna akıllara getirir.
Mısır ve Maya Hiyeroglif yazılarında şüpheye yer bırakmayacak şekilde bir nükleer savaşın hikayesi anlatılmaktadır. Onlardan alınmış şu pasajı inceleyelim:
Güneşten 10.000 defa daha kuvvetli olan korkunç ateş, şehirleri mahvetti. Bu ateş insanların saçlarını ve tırnaklarını döktü. Duvarlarda yalnız gölgeleri kaldı.* Kuşların tüyleri beyazlaştı. Bu ateşten kurtulmak için, askerler kendilerini nehirlere attılar. Sağ kalanlar yaşayabilmek için eşyalarını nehirde yıkadılar. Bunlar birdenbire değiştiler maymunlaşıp ormanlara çekildiler.
Üçüncü zaman insanlarından, maymunlardan başka yaratık kalmadı. Derler ki, maymunlar insanlardan türediler, o yüzden insanlara çok benzerler.
Hint kutsal kitaplarından biri diğeri olan Mosola Purvada da bu konu ile ilgili yazılar buluyoruz:
Bu bilinmeyen bir silahtır; Demirden bir şimşek Ölümün büyük habercisi VRİŞNİ ve ANDAKA ırklarını bir anda mahvetti. Yanan cesetler tanınmaz hale gelmişlerdi. Birkaç saat içinde yiyecek maddeleri çürüdü, zehirlendi. Ve işte KUKRA, uçan bir VİMANAdan üçlü şehir üzerine uzayın kuvvetini içinde taşıyan ölüm taşını attı. On bin güneşe bedel, dumanla karışık bir ateş gök yüzüne yükseldi.** Vimana gökteydi. Fakat aşağıda, üçlü şehirden iz kalmamıştı.
Bu çok eski yazıları inceledikten sonra oturup düşünelim. Afrika ve Amerika Birbirinden 20.000 km. uzakta iki ayrı kıta
İkisinin de kutsal yazılarında aynı şeyler yazılı!.. İster istemez, çok eski çağlarda dünyanın iki ucunda patlak veren bir nükleer savaşı düşünmeye zorlanıyoruz!..
Bugün artık, çok eski devirlerde Afrika ve Amerika kıtalarında nükleer silahların kullanılmış olduğu birçok bilim adamı tarafından kabul etmektedir.
* Hiroşima ve Nagazakiye atılan atom bombalarından sonra çekilen fotoğraflarda, yüksek ısı dolayısıyla buharlaşan insanlardan geriye, duvarlarda insan gölgeleri kaldığı görülüyordu!..
** Atom bombası parçalanması aynen tarif ediliyor.
Harold T. Wilkins, Mysteries of Anicent South America (1947) Adentures Ulimited Pres, August 2000
Yapılan araştırmalarda piramitlerin dışarıdan gelen radyasyonu içeri yansıtmama özelliği bulunuyor,
ve dışarda serbest halde zararsız miktarda radyasyon kalıntıları bulundu.
Bu durum insan aklına ister istemez daha önceden çıkan nükleer savaşdan korunmak için mi piramitlerin yapıldığı sorusuna akıllara getirir.
Mısır ve Maya Hiyeroglif yazılarında şüpheye yer bırakmayacak şekilde bir nükleer savaşın hikayesi anlatılmaktadır. Onlardan alınmış şu pasajı inceleyelim:
Güneşten 10.000 defa daha kuvvetli olan korkunç ateş, şehirleri mahvetti. Bu ateş insanların saçlarını ve tırnaklarını döktü. Duvarlarda yalnız gölgeleri kaldı.* Kuşların tüyleri beyazlaştı. Bu ateşten kurtulmak için, askerler kendilerini nehirlere attılar. Sağ kalanlar yaşayabilmek için eşyalarını nehirde yıkadılar. Bunlar birdenbire değiştiler maymunlaşıp ormanlara çekildiler.
Üçüncü zaman insanlarından, maymunlardan başka yaratık kalmadı. Derler ki, maymunlar insanlardan türediler, o yüzden insanlara çok benzerler.
Hint kutsal kitaplarından biri diğeri olan Mosola Purvada da bu konu ile ilgili yazılar buluyoruz:
Bu bilinmeyen bir silahtır; Demirden bir şimşek Ölümün büyük habercisi VRİŞNİ ve ANDAKA ırklarını bir anda mahvetti. Yanan cesetler tanınmaz hale gelmişlerdi. Birkaç saat içinde yiyecek maddeleri çürüdü, zehirlendi. Ve işte KUKRA, uçan bir VİMANAdan üçlü şehir üzerine uzayın kuvvetini içinde taşıyan ölüm taşını attı. On bin güneşe bedel, dumanla karışık bir ateş gök yüzüne yükseldi.** Vimana gökteydi. Fakat aşağıda, üçlü şehirden iz kalmamıştı.
Bu çok eski yazıları inceledikten sonra oturup düşünelim. Afrika ve Amerika Birbirinden 20.000 km. uzakta iki ayrı kıta
İkisinin de kutsal yazılarında aynı şeyler yazılı!.. İster istemez, çok eski çağlarda dünyanın iki ucunda patlak veren bir nükleer savaşı düşünmeye zorlanıyoruz!..
Bugün artık, çok eski devirlerde Afrika ve Amerika kıtalarında nükleer silahların kullanılmış olduğu birçok bilim adamı tarafından kabul etmektedir.
* Hiroşima ve Nagazakiye atılan atom bombalarından sonra çekilen fotoğraflarda, yüksek ısı dolayısıyla buharlaşan insanlardan geriye, duvarlarda insan gölgeleri kaldığı görülüyordu!..
** Atom bombası parçalanması aynen tarif ediliyor.
Harold T. Wilkins, Mysteries of Anicent South America (1947) Adentures Ulimited Pres, August 2000