Sorularla İslamiyet ( Sorun Cevaplıyalım )

Köstebek-02

Yaşayan Forum Efsanesi
6 May 2008
15,580
45
Köstebek
Soruma düz ve net bir cevap alamasam da 2. sorumu soruyorum;

* Diyelim ki evrenin düzeni bir düzen koyucunun varlığını gösteriyor olsun. Buradan diğer şeylere nasıl ulaşıyorsunuz? Yani bu düzen koyucunun tek olduğuna, hala mevcut olduğuna, doğmamış ve doğurulmamış olduğuna, bizimle ilgilendiğine, tüm evreni sırf bizi sınamak için yarattığına, bu bakımdan insan ve dünyanın evrenin merkezinde bulunduğuna (ki fiziken öyle olmadığını artık biliyoruz!) v.b. sonuçlara nasıl ulaşıyorsunuz? Evrenin düzeninden bunlara ulaşmak mümkün müdür? Yani bu yaratan, deizmin ‘yarattığına ilgisiz’ yaratanı da olabilir, bunun dinin tanrısı olduğunu nereden çıkarıyorsunuz?


ALLAH (cc) NİÇİN GÖRÜNMEZ

Eğer Allah görünseydi imtihan diye bir şey kalmazdı. Allah görülmeyecek ki o görülmeyen Allah’ı bulan insan mükâfat (cennet ) kazanabilsin. Ayrıca daha Allah’ın yarattıklarını görememekteyiz:
Küçük şeyleri göremeyiz : Mikrop ,atom , hücre....Büyük şeyleri (-n tamamını ) göremeyiz: dünya, ay, okyanus...Özelliği görünmez olanları göremeyiz: Rüzgar, ısınlar (alfa, beta, gama, ultraviyole, kızıl ötesi...) ses-radyo dalgaları, akıl, üzüntü, sevinç, elektrik...Bizim görme oranımız 1.000.000/3.5’tur. Yani çevremizde var olan 1000.000 varlığın sadece 3,5 unu görebiliyoruz...O halde bizler daha Allah’ın yarattıklarını göremiyoruz. Görülmeyen şeyleri yaratan Allah’ı hiç göremeyiz.

ALLAH YARATANDIR

Soru: Allah her şeyi yaratandır. Peki (haşa) O’nu yaratan kimdir, var mıdır?
Allah yaratan olduğu ,yaratılan olmadığı için Allah’tır. Eğer bir tanrı yaratılan ise,o zaman o tanrı değildir, O’nu yaratan ,ama yaratılmayandır Tanrı ..Her şeyin başı,bir,tek, Vahidül-ehad olan Allah’tır.
4 - 3 - 2 - 1 - 0
4’ün var olması için 3’e ihtiyaç vardır.3 olmadan 4 olmaz.3’ün var olması için 2’ye , 2’nin var olması için (iki adet) 1’e ihtiyaç vardır.1 olmadan 2, 2 olmadan 3 olmaz. Fakat;1’in var olması için sıfır’a ihtiyaç yoktur. Çünkü sıfır hiç ,yok, boşluktur. Boştan,hiçten bir olmaz. O halde ,her şeyin başı 1’dir. Bir’den 2 ,ondan 3 çıkmıştır. O Bir’de Vahidu’l-ehad olan Allah’tır.
Bir tren ve vagonlarını düşünelim:
V3 - V2 - V1 - LOKOMATIF
V3’ü çeken V2’dir.V2’yi çeken V1’dir.V1’i çeken ise lokomotiftir. Lokomotifi çeken nedir ,diyemeyiz. Çünkü lokomotif çeker ama çekilmez. Onun hareketi kendindedir.
Bizim (V3) var olmamıza sebep olan anne-babamızdır. Onların var olmasına da anne-babaları (V2) sebeptir... Bu Hz-Adem Hz-Havva’ya dek gider. Peki Hz.Havva ve Adem'i yaratan kimdir. Cevap:Allah’u Teala .Peki (haşa) Allah’ı yaratan kimdir diye soramayız. Çünkü Allah yaratandır ama yaratılmaz. Tıpkı lokomotifin çeken ama çekilmez oldugu gibi....
( Not : Bazı insanlar “ BENZETME “ sanatına - işlerine geldiği an - önyargılı yaklaşmaktadırlar ... : Yukarıdaki lokomotif örneği bir kıyas ve benzetme sanatı üzerine kurulmus bir örnektir. Tıpkı “ Aslan gibi adam “ cümlesinde oldugu gibi . Kimse bu cümleyi duyunca aslan- insan karısımı bir yaratığı göz önüne getirmez. Yukarıda da bir kıyas yapılmıştır, Allah’u Teala ( HAŞA ) bir trene benzetilmemiş trendeki bazı özelliklerden kıyasla Allah ‘ın bazı sıfatlarına atıfta bulunulmuştur. Amaç örneğin okuyucu tarafında daha iyi anlaşılabilmesidir! Yoksa Allah’ın ( HAŞA ) bacası , tekeri vardır,... ?! iddiasında bulunan yoktur.Sanattan anlamak istemeyenlere öncelikle sanatı tavsiye ederiz, ki o sanat O'na işaret etsin! )
“ Allah'ın her yarattığı bir fabrika, bilgisayar, makine, robot...... gibidir. Yaratılan her varlık planlanmış, programlanmış, çoğalacak şekilde dizayn edilmiştir. “
Allah ; Halık,Vahid,Rab,Samed,İlah.....tir.

Buda senin anlayacagın dilde bir cevap babacanım :)
 

'AdrenaLiN

Yaşayan Forum Efsanesi
2 Şub 2012
8,398
166
Biz o kadar site hackliyoruz her ne amaçla olsun zarar veriyoruz verilerini çalıyoruz bunun için günah sayılır mı ?
 

Köstebek-02

Yaşayan Forum Efsanesi
6 May 2008
15,580
45
Köstebek
Abim Bu Cümlede Ne anlatmak İstedin yaklaşık 10 kere okudum :)

İşte tamda bundan bahsetti :)

en son kitap KURANIı kerim kardeşim


Bakın madem merak ettiniz cevaplayayım babacanlarım diyor ya diger dinleri yargılıyorsunuz neden kendi dininizi yargılamıyorsunuz :) bende ona dedim ki bizim dinimiz ve kutsal kitabımız kuran yargılanacak olsaydı en son gelmezdi biz diger 3 kitab da kutsal biliriz fakat günmüze gelene kadar bir çok kez degiştirildi fakat kutsal kitabımız kuran degiştirilmedi öyle olsaydı başka bir kitap daha inerdi babacanlarım :)
 

islambirligi

Katılımcı Üye
29 Mar 2013
699
1
istanbul
Biz o kadar site hackliyoruz her ne amaçla olsun zarar veriyoruz verilerini çalıyoruz bunun için günah sayılır mı ?
Site hacklemek caiz değildir. Bu nedenle yabancı kaynaklı siteler de olsa hacklemek doğru bir metot değildir.
Her Müslüman üzerine düşen görevi yapmakla sorumludur. Bir insanın toplumda bulunduğu konum ona bazı sorumluluklar yükler. Her Müslüman da o kunumuna göre sorumlu olur. Bu konuya bir hadisi şerifle bakabiliriz:
“Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle, gücünüz yetmezse dilinizle, ona da gücünüz yetmezse kalben buğz ediniz.” (Müslim, İman 78; Ebu Davut, Salat, 232) buyuruluyor.
Herkes her durumda bu hadisi kendine göre yorumlayamaz. Mesela, yolda bir kötülük görsek, onu elimizle düzeltmeye kalksak ve dayak atsak, o adam da davacı olsa, bu durumda bize de ceza tatbik edilir. Öyleyse hadisi şerifin manasını nasıl anlamalıyız?

El ile düzeltmek vazifeli insanların, yani devletin ve emniyetin görevi, dil ile düzeltmek alimlerin vazifesi, kalben buğz etmek ise diğerlerinindir.
Buna göre kapatılması gereken bir site varsa bunu resmi kurumlar yapmalıdır. Bununla ilgili birnkonu paylaşacağım beni takip etmenizi oneririm
 

qeles-Hacker

Kıdemli Üye
7 May 2013
2,165
1
Gaziantep
SORU:ELLE BOŞALMANIN (İSTİMNÂ'NIN) HÜKMÜ NEDİR VE BUNUN TEDAVİSİ VARMIDIR?

CEVAP: DÜNYA İÇERİSİNDE HERŞEYE TEDAVİ VARDIR VE HÜKÜMLERİ ŞUNLARDIR:


Elle boşalmak (istimnâ), Kur'an ve sünnetten delillerle haramdır.

Birincisi: Kur'an-ı Kerim:

İbn-i Kesir -Allah ona rahmet etsin- şöyle demiştir:

"İmam Şâfiî ve ona mutabık olan âlimler, elle boşalmanın haram olduğuna dâir şu âyeti delil olarak göstermişlerdir:
"Onlar ki iffetlerini (edep yerlerini, Allah'ın haram kıldığı zinâ, eşcinsellik ve her türlü fuhşiyattan) korurlar. Yalnız eşleri ve cariyeleri bunun dışındadır. (Bunlarla cinsel ilişkiye girmelerinden dolayı) kınanmış değillerdir.Şu halde kim, bu sınırın ötesine geçmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir!" (Mü'minûn Sûresi: 5-7).

İmam Şâfiî 'Nikah Kitabı'nda şöyle demiştir:

"Eşleri ve câriyelerinin dışındakilere karşı iffetlerini koruduklarının zikredilmesi, eşler ve câriyelerin dışındakilerin haram olduklarını göstermektedir.Allah Teâlâ sonra bunu şu sözüyle de te'kid etmiştir:

"Şu halde kim, bu sınırın ötesine geçmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir!" (Mü'minûn Sûresi: 7).

İnsanın eşi veya câriyesinden başkasıyla cinsel ilişkiye girmesi veyahut da eliyle boşalması helal olmaz. Allah Teâlâ en iyisini bilendir." (İmam Şâfiî; Kitabu'l-Um).

Bazı âlimler de şu âyeti meali delil olarak göstermişlerdir:

"Evlenme imkânı bulamayanlar ise, Allah lütfu ile onları varlıklı kılıncaya (ve onlara evliliği kolay kılıncaya) kadar iffetlerini korusunlar." (Nur Sûresi: 33).

Âyette geçen "iffetleri koruma" emri; onun dışındakilere sabretmeyi gerektirir.

İkincisi: Sünneti Nebeviyye:

Âlimler, Abdullah b. Mes'ud'un -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiği şu hadisi delil olarak göstermişlerdir.

Abdullah b. Mes'ud -Allah ondan râzı olsun- şöyle demiştir:

"Biz, (evlenmek için) hiçbir şey bulamayan gençler idik. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bize şöyle buyurdu:

- Ey gençler topluluğu! Evlenme imkânına sahip olan ve buna gücü yeten evlensin. Çünkü evlilik, (harama bakmaktan) gözü sakındırır ve (harama düşmekten) iffeti korur. Evlenmeye gücü yetmeyen ise oruç tutsun.Çünkü oruç,(harama düşmekten) bir himâyedir." (Buhârî; hadis no: 6066).

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- evlenmeye güç yetmediğinde, meşakkatli olmakla birlikte oruç tutmaya yönlendirmiş, nikaha iten güç daha büyük olmasına rağmen elle boşalmaya yönlendirmemiş ve elle boşalmak, oruç tutmaktan daha kolay olmasına rağmen bu davranışa izin vermemiştir.

Bu meselede daha başka deliller de vardır ama biz bunlarla yetiniyoruz. Allah Teâlâ en iyisini bilendir.

Elle boşalma hatasına düşmüş olan kimselerin, bu hatanın tedavisine gelince, bundan kurtulmak için aşağıdaki öğütleri ve adımları izlemesi gerekir:

1. Bu adetten kurtulmanın yolu, Allah Teâlâ'ın emrine boyun eğmek ve O'nun gazabına sebep olan şeylerden uzak durmak gerekir.

2. Bu adeti kökünden savmanın yolu, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in gençlere yönelik vasiyetine uyarak evlenmektir.

3.Akla gelen düşünce ve vesveseleri savmak, nefsi ve aklı, dünya ve âhiret için faydalı olan şeylerle meşgul etmektir. Çünkü vesveseleri sürdürüp devam ettirmek, onları yapmaya Goturur, sonra da bu güçlenip kuvvetlenir ve nihayet kendisinde bir âdet haline gelir. Ardından da ondan kurtulması zorlaşır.

4. Gözleri harama bakmaktan sakınmaktır. Çünkü ister canlı olsun, isterse resim olsun, fitneye düşüren kimselere veya resimlere bakmak ve bakışı bunlardan sakındırmamak, harama Gotürür. Bunun içindir ki Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: (Ey Peygamber!) Mü’min erkeklere söyle: Gözlerini (kendilerine helal olmayan kadınlara ve ayıp yerlere bakmaktan) esirgesinler ve ırzlarını (Allah’ın haram kıldığı zinâ, eşcinsellik ve avret yerlerini göstermek gibi şeylerden) korusunlar. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdârdır." (Nur Sûresi: 30).

Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- de Ali'ye -Allah ondan râzı olsun- şöyle buyurmuştur: Ey Ali! Bir bakışın peşinden tekrar bakma (birinci bakışına ikinci bakışını ekleme)! Çünkü birinci bakış, senin hakkındır (kasıtlı olmadığı için birinci bakışında sana bir şey yoktur.) İkinci bakış ise, senin hakkın değildir (kendi isteğinle olduğu için ikinci bakışında sana günah vardır.)" (Ahmed, Ebu Dâvud, Tirmizî ve Dârimî rivâyet etmişler, Elbânî de 'Sahîhu'l-Câmi'; hadis no: 7953'de hadisin hasen olduğunu belirtmiştir.)

Birinci bakışta -ki bu, ani bakıştır- günah yok ise, ikinci bakış haramdır.

Aynı şekilde kulun, şehveti tahrik eden ve onu harekete geçiren yerlerden uzak durması gerekir.

5.Farklı ibâdetlerle meşgul olmak ve günah işlemek için boş vakit bırakmamaktır.

6.Örneğin elle boşalma gibi şeyleri yapmanın sonucunda gözlerin, sinirlerin ve tenasül uzvunun zayıflaması, bel ağrıları ve daha başka zararların doğması gibi, doktorların da zikrettiği sıhhî zararları gözönünde bulundurmak gerekir. Aynı şekilde stres ve vicdan azabı, bundan da büyüğü özellikle de kış aylarında defalarca yıkanmaktan veya yıkanmanın meşakkatinden dolayı namazları kaçırmak ve orucu bozmak gibi psikolojik zararları gözönünde bulundurmak da gerekir.

7. Bazı yanlış kanaatleri ortadan kaldırmak gerekir. Çünkü bazı gençler, bu davranış, kesinlikle fuhşiyata yakın olmamasına rağmen, nefsi zinâ ve eşcinsellikten koruduğu gerekçesiyle bu davranışın (elle boşalmanın) câiz olduğunu zannetmektedirler.

8.İnsanın,güçlü irâde ve kararlılık silahıyla silahlanması, şeytana teslim olmaması ve -ölü gibi- evde tek başına yaşamaktan uzak durması gerekir.

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den gelen hadiste o bir kimsenin tek başına gecelemesini yasaklamıştır.

Nitekim Abdullah b. Ömer'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:

"Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bir kimsenin tek başına gecelemesini veya tek başına yolculuğa çıkmasını yasakladı." (İmam Ahmed Müsnedi; c: 2, s: 91. Elbânî: "Silsiletu'l-Ehâdîsi's-Sahiha"; hadis no: 60)

9.Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in etkili ilacını alıp uygulamak gerekir. O ilaç da oruçtur. Çünkü oruç, şehvetin hiddetini kırar ve insandaki şehvet duygusunu eğitip düzeltir. Bir daha bu işe dönmemek üzere yemin etmek veya adak adamaktan şiddetle sakınmak gerekir.Çünkü bu işe tekrar dönerse, yeminini bozmuş olur. Aynı şekilde şehveti dindiren ilaçların alınmaması gerekir.Çünkü bu ilaçların tıbbî ve bedensel tehlikeleri vardır. Nitekim şehveti tamamen ortadan kaldıran şeyleri kullanmanın haram olduğuna dâir Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünnetindeki hadis sâbittir.

10.Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den gelen duâ ve zikirleri okumak gibi, uykudan önce şer'î âdâba sıkı sıkıya bağlanmak, sağ yanı üzerine uyumak ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yasakladığı için yüzüstü uyumaktan uzak durmak gerekir.

11.Sabır ve ırzı koruma ahlakıyla ahlaklanmak gerekir. Çünkü nefis istese de, haramlara karşı hepimizin sabretmesi gerekir. Bilmeliyiz ki nefsi iffetli kılmaya çalışmak, sonunda iffetin kazanılmasına ve onun kişiden ayrılmayan bir ahlak hâline gelmesine vesile olur.

Bunun içindir ki Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:

"Kim, iffetli olmak isterse, Allah onu iffetli kılar. Kim, insanlardan istemekten (dilenmekten) vazgeçerse, Allah onu(n kalbini) zengin kılar. Kim, Allah'tan sabırda muvaffak kılmasını isterse, Allah da ona sabrı kolay kılar.Hiç kimseye, sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir nimet verilmemiştir." (Buhârî; hadis no: 1469).

12.İnsan, bu günahlara düştüğü zaman, derhal tevbe edip Allah Teâlâ'dan kendisini bağışlamasını dilemesi, bıkmadan ve ümitsizliğe kapılmadan Allah Teâlâ'ya itaat sayılan amelleri işlemekte acele etmesi gerekir. Çünkü ümitsizlik, büyük günahlardandır.

13.Son olarak, şüphe yok ki Allah Teâlâ'ya sığınmak, O'na yalvarıp yakarmak ve bu kötü âdetten kendisini kurtarması için O'ndan yardım istemek, en büyük ve en önemli ilaçlardan birisidir. Çünkü Allah Teâlâ, duâ ettiğinde duâ edenin duâsına icâbet eder....
 
Son düzenleme:

'Marksman

Kadim Üye
8 Ocak 2013
5,400
2
Bende böyle bir hikaye okumuştum çok sevdim paylasmak istedim

Adamın biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal traşı olmak için berbere gitti.Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete
başladılar.Değişik konular üzerinde konuştular. Birden Allah ile ilgili konu açıldı.
Berber: ” Bak adamım, ben senin söylediğin gibi Allah’ın varlığına inanmıyorum.”
Adam: ” Peki neden böyle diyorsun?”
Berber: ” Bunu açıklamak çok kolay. Bunu görmek için dışarıya
çıkmalısın. Lütfen bana söyler misin, eğer Allah var olsaydı, bu kadar
çok sorunlu, sıkıntılı, hasta insan olur muydu, terkedilmiş çocuklar
olur muydu? Allah olsaydı, kimseye acı çektirmez, birbirini
üzmezdi.Allah olsaydı, bunların olmasına izin vereceğini sanmıyorum…”
Adam bir an durdu ve düşündü, ama gereksiz bir tartışmaya girmek
istemediği için cevap vermedi. Berber işini bitirdikten sonra adam
dışarıya çıktı. Tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam
gördü.Adam bu kadar dağınık göründüğüne göre belli ki traş olmayalı uzun
süre geçmişti. Adam berberin dükkanına geri döndü.
Adam: ” Biliyor musun ne var, bence berber diye birşey yok”
Berber: ” Bu nasıl olabilir ki? Ben buradayım ve bir berberim.”
Adam: ” Hayır, yok. çünkü olsaydı, caddede yürüyen uzun saçlı ve sakallı adamlar olmazdı.”
Berber: ” Hımmm. Berber diye birşey var ama o insanlar bana gelmiyorsa, ben ne yapabilirim ki?”
Adam: ” Kesinlikle doğru! Püf noktası da bu! Allah var, ve insanlar ona gitmiyorsa, o ne yapabilir ki !!!
 

Rèd-Kiit .

Özel Üye
29 Tem 2012
13,539
36
Realtek.exe
Soru :

Selamlaşmanın hükmü nedir? Bir yerden çıkarken de selam verilir mi?


Cevap :
Selam vermek sünnet, almak ise farzdır. Selam verirken, selamın sünnet olduğunu düşünmeli ve o kimseye dua etmeye niyet etmelidir! Sünnet olduğu düşünülmeden, alışkanlık halinde, şuursuzca selam verilince, sevap olmaz. Bir yere girerken de, çıkarken de selam verilir. Dinimizde selamın önemi büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir yere, bir meclise giren oradakilere selam versin. Oradan kalkıp giderken yine selam versin.) [Tirmizi]

(İnsanların en âcizi dua etmeyen, en cimrisi de selam vermeyendir.) [Taberani]

(Bir eve girince, ev halkına selam verin. Çıkarken de selam verin.) [Beyheki]
 

Edigo

Yeni üye
20 Nis 2014
42
0
Adana
Madem İslam evrensel bir din,

Bugün Türkçe konuşan bir millete neden Arapça Kur'an okutuluyor ?

Neden Arapça namaz kıldırtılıyor ?

Neden Arapça Ezan okutuluyor ?

Allah Türkçe mi bilmiyor ? Yoksa İslam sadece Arapların dini mi ?

Soruların cevabını bekliyorum kardeşim.
 

'AnKeBuT

Kıdemli Üye
31 Ocak 2013
4,365
7
Misyon!!!
Madem İslam evrensel bir din,

Bugün Türkçe konuşan bir millete neden Arapça Kur'an okutuluyor ?

Neden Arapça namaz kıldırtılıyor ?

Neden Arapça Ezan okutuluyor ?

Allah Türkçe mi bilmiyor ? Yoksa İslam sadece Arapların dini mi ?

Soruların cevabını bekliyorum kardeşim.

Türkçe de peltek se ile normal se yi ayırt edebilme gibi yeteneğin ya da zeli normal ze den ayırt edebilip ona göre okuyabilme gibi bi kabiliyetin varsa türkçe oku.
 

'Marksman

Kadim Üye
8 Ocak 2013
5,400
2
Kuran bizim anlamamiz için değilmi ? Neden Kuran'ı Arapça okuyoruz :) Anlamadikdan sonra Kuran'i Arapça okumanin anlami ne anliyarak Türkçe okumamiz gerekmiyor mu :)
 

'AnKeBuT

Kıdemli Üye
31 Ocak 2013
4,365
7
Misyon!!!
Kuran bizim anlamamiz için değilmi ? Neden Kuran'ı Arapça okuyoruz :) Anlamadikdan sonra Kuran'i Arapça okumanin anlami ne anliyarak Türkçe okumamiz gerekmiyor mu :)

Şu konuya bi açıklık getirelim. Kur'an dini anlaşılır hale getirmek için Allah'ın kullarına gönderdiği kitaptır. Kur'an Hz. Muhammet (S.A.V)'e indirildi. Hz. Muhammet (S.A.V) arap olduğu için de arapça indirildi. Ki zaten senin kullandığın alfabe türkçe değil latin alfabesi :) osmanlı zamanında arap alfabesi kullanılıyordu zaten. O zaman neden kimse bu gibi sorular sormuyordu? Ha yine de anlayarak okumak istiyorsan ve arapça öğrenmek zor dersen mealli Kur'an al kendine. Her kelimenin tane tane anlamı yazar :)
 

Edigo

Yeni üye
20 Nis 2014
42
0
Adana
Türkçe de peltek se ile normal se yi ayırt edebilme gibi yeteneğin ya da zeli normal ze den ayırt edebilip ona göre okuyabilme gibi bi kabiliyetin varsa türkçe oku.
Kur'an'ı okumak ve anlamak değilmi amaç arapça olduğu sürece arapça bilmeyen kimse Kur'an'ı anlamıyor ve tam anlamıyla İslamı anlayamıyor bence Ezan namaz duaları'da türkçe olmalı hergün ezan okunuyor ama arapça okunduğundan ne anlattığı hakkında hiç bir fikrim yok. Ama Türkçe olsa birçok namaz kılmayan Müslüman Allah'ın çağrısından etkilenebilir ve namaz kılabir. Bence Arapça okumaktan hariç Kur'an'ı anlıyabilecek dilde okumak gerek.
 

'AnKeBuT

Kıdemli Üye
31 Ocak 2013
4,365
7
Misyon!!!
Kur'an'ı okumak ve anlamak değilmi amaç arapça olduğu sürece arapça bilmeyen kimse Kur'an'ı anlamıyor ve tam anlamıyla İslamı anlayamıyor bence Ezan namaz duaları'da türkçe olmalı hergün ezan okunuyor ama arapça okunduğundan ne anlattığı hakkında hiç bir fikrim yok. Ama Türkçe olsa birçok namaz kılmayan Müslüman Allah'ın çağrısından etkilenebilir ve namaz kılabir. Bence Arapça okumaktan hariç Kur'an'ı anlıyabilecek dilde okumak gerek.

Ezanın ne anlatmak istediği hakkında bi fikrim yok diyosun ardından da Allah'ın namaza çağrısı olduğundan bahsediyosun. Bi tezatlık var bırada :) Günümüzde teknoloji bu kadar ilerlemişken öğrenmek anlamak isteyen insan her türlü öğrenir anlar değil mi? Şimdi googleye bi yazsan ezanın manası nedir diye istemediğin kadar cvp çıkar haksız mıyım. Hadi onu geçtim. Bi önceki cevabımı da oku ve şunu düşün. Son peygamber sevgilisine çoktaaan ulaştı değil mi? Kime gönderilecek türkçe Kur'an? Soruyu sadece sormak için sormayın. Biraz da sorgulamak için sorun :)
 

ALemdar'

Kıdemli Üye
28 Eyl 2013
2,382
3
İstanbul
Kur'an'ı okumak ve anlamak değilmi amaç arapça olduğu sürece arapça bilmeyen kimse Kur'an'ı anlamıyor ve tam anlamıyla İslamı anlayamıyor bence Ezan namaz duaları'da türkçe olmalı hergün ezan okunuyor ama arapça okunduğundan ne anlattığı hakkında hiç bir fikrim yok. Ama Türkçe olsa birçok namaz kılmayan Müslüman Allah'ın çağrısından etkilenebilir ve namaz kılabir. Bence Arapça okumaktan hariç Kur'an'ı anlıyabilecek dilde okumak gerek.

Ezan, İslâm’ın değişmez bir simgesidir. Dünyanın neresinde olursa olsun, Müslüman varlığının ve kimliğinin bir göstergesidir. Özgün dilindeki şekliyle okunması gerektiği konusunda 15 asırlık bir gelenek ve ittifak söz konusudur. Ezanın asıl maksadı, vaktin girdiğini bildirip namaza davet olduğundan değişik dilleri konuşan Müslümanların hepsine bu davetin ulaştırılması, ancak yine hepsinin ortak bilincine hitap etmekle olur ki, bu da ezanın bilinen aslî lafızlarıyla okunmasıyla gerçekleşir.
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.