Türkiyede misyoner faaliyetler
TÜRKİYEDE MİSYONER FAALİYETLER Misyonerler vatanımızın her köşesinde cirit atıyor,Hıristiyanlık propagandası yapıyor adam satın alıyor yardım adı altında yoksul halkı kandırıyorlar.İstiklal savaşından önce o zamanın misyonerleri Merzifondaki Amerikan kolejinde Van gölündeki Akdamar adasında ruhban okullarında kiliselerde yabancı konsolosluklarda olmak üzere şizofren bir topluma dönüştürdükleri Ermenileri maşa olarak kullanıp silah temin ederek Türklere karşı her türlü katliamı,tecavüzü yaptıran kuruluşlardı.
Çok sayıdaki misyoner okulları yıkıcılıkta etkili oldu.Ermeni ihtilalcilerin büyük bir bölümü ROBERT KOLEJİNDE yetişmiştir.Hınçak Taşnak cemiyetleri Amerikan koleji misyonerlerinden yardım görmüşlerdir.Amerikalı Prof. EARLE Dünyanın hiçbir ülkesinde misyonerler emperyalizme Türkiyedeki kadar hizmet etmemişlerdir demiştir.Misyonerlik tarihin hiçbir döneminde tek başına bir din meselesi değil hep siyasi bir mesele olmuştur.
Misyonerlik Haçlılarla başlayan Türk Milletini Anadoludan çıkarma uğraşında,daha sonra kurtuluş savaşında işgalcilerin emrinde,bugünde batı için batı adına Hıristiyanlaştırma ve ajanlık faaliyetlerinde araç olarak kullanılmaktadır.Misyonerlik batılı güçlerin bir devlet politikası,stratejilerinin bir parçası bugün az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kendilerine sadık topluluklar,milletler yaratma projesidir.
Misyonerlik tarih boyunca sömürgeleştirmeyle iç içe yürüdü arkasında emperyalist devletlerin istihbarat örgütlerinden çok uluslu şirketlere kadar batının savaş aygıtları var.Hıristiyanlaştırma topluma inanç özgürlüğü diye sunuluyor,oysa mesele özgürce dinsel tercihini yapma meselesi değildir.Dinini değiştiren sadakatini de değiştirir,bağlı olduğu topraktan milletten kültürden kopuyor kökü dışarıda bir merkeze bağlanıyor.
Mesele tamamen siyasidir ve Türkiyenin milli güvenliği ile doğrudan bağlantılıdır.Dolayısıyla misyoner örgütler ve faaliyetler için tıpkı çekiç güç keşif güç gibi Emperyalizmin keşiş gücü demek çok yanlış olmaz.ABD AB desteğinde ve yönetiminde özellikle Protestan misyoner örgütler ev ve iş hanlarında kiliseler açarak Vatikanın çalışmalarıyla dinler arası diyalog projesini uygulamaya çalışmaktadırlar.
Sanıldığının aksine özellikle Protestan misyoner hareketi,Hıristiyanlaştırarak yeni azınlıklar yaratmaya değil,batıya bağlı Hıristiyan Türkler,bütün vatandaşlık haklarına sahip Protestan vatandaşlar yaratmaya çalışıyorlar.Yoğun bir Hıristiyan ve Hıristiyanlaşmış nüfus oluşturma çabası yerli misyonerlerin Türk olduklarını Türkiye vatandaşı olduklarını sık sık vurgulamaları hem bir siyaseti hem de bir stratejiyi açığa vuruyor.Ama işlerine geldiği zaman Lozan antlaşmasında azınlıklarla ilgili maddelere sığınmayı ve o maddeleri kendi çıkarları doğrultusunda yorumlamayı da ihmal etmiyorlar.
ABD deki Protestan misyoner örgütlerin en kıdemlisi ve en büyüklerinden AMERİKAN BOARD örgütü 1820lerden itibaren Anadolu topraklarına girince misyonerliğin yıkıcı faaliyeti çok daha çarpıcı biçimde ortaya çıktı.BOARDIN 1880 tarihli ünlü Bartleft raporunun ilk cümlesi şöyledir.Misyoner faaliyetleri açısından Türkiye Asyanın anahtarıdır.BOARDın Türkiyeye gönderdiği misyonerlerden PARSONS Bu günah imparatorluğunu tamamen yıkmak Ahdım olsun.diye BOARD a yazı yazmıştır.
Yine BOARD 1 Aralık 1883 talimat mektubunda bu mukaddes ve vaat edilmiş topraklar silahsız bir haçlı seferiyle geri alınacaktır. diye yazmıştır.Robert kolejinde okuyan Müfide Ferid romanında burada verilen eğitimi çok güzel özetliyor.Buraya Türk girer fakat Türk çıkamazsınız.
3 Ocak 1921 de Atatürk şöyle diyordu.
Hiçbir Hükümet kendi tebasından olan on binlerce ****** kendi memleketi dahilinde bir yabancı heyeti tarafından her türlü teftişten azade olarak büyütülüp onlara istediği gibi telkinlerde bulunulmasına müsaade edemez.Buna müsaade etmek çocukları yaşayacakları muhite düşman veya hiç olmazsa yabancı olarak yetiştirmek ve dolayısıyla onunla çarpışmaya mahkum eylemektir.
Bu ise gerek o çocukların gerek içerisinde yaşayacakları halkın felaketini hazırlamaktadır.Bunu engellemek ise hükümetin vazifesidir.Bundan dolayıdır ki Amerikalılar tarafından numune çiftliği ve bir benzeri müesseseler husule getirilip buralarda kendi tebaamızdan olan binlerce ******n Türk Hükümeti ve milletine karşı dostane olmayan ve sadık hane olmayan hissiyatla donanmış olarak yetişmelerine müsaade edemeyiz.
Atatürk,Çocuklarımıza her şeyden evvel Türkiyeye düşman bütün uluslarla mücadele etmek öğretilmelidir.demektedir.Mus tafa Kemal Atatürk kökü dışarıda olan bütün kurumlara karşı net bir tavır almıştır.1935 tarihinde mason localarını kapatmıştır.Dr. M. Kemal Öke Atatürkü masonların tabii reisi göstermek için gayret sarf etmiş Atatürk bu teklifi reddetmiş ve şöyle demiştir.Ben bu cemiyete girmem ben başkalarının yaptığı prensiplere değil,ancak kendi prensiplerime uyarım demiştir.
Barış gönüllüleri Türkiyede bir ajan gibi çalıştıkları tespit edilmiştir.Amerikalıların o dönem icat ettikleri casus uçağına benzetilerek Barış gönüllüleri yerde yürüyen U-2ler olarak adlandırılmışlardır.1962-1972 yılları arasında Türkiyede 1585 Amerikalı misyoner Barış gönüllüleri adı altında faaliyet yürüttü.Bazı araştırmalarda güneydoğu bölgemizde PKKnın temelleri bu dönemde atılmıştır.
PKKyı destekleyen örgütler;
1- Dünya kiliseler Birliği
2- Avrupa Kiliseler Birliği
3- Ortodoks Kiliseler Birliği
4- Sınır tanımayan Gazeteciler
5- Sınır tanımayan Doktorlar
6- Kürt halkı ile dayanışma konseyi
7- Asuri hareketi komitesi
8- Helsinki Komitesi
9- Kürt ilişkiler grubu
10- Kürdistan insan hakları projesi
11- Dünya Birleşik Belediyeler Federasyonu
12- Ermeni Kültürü Vakfı
13- Kürt halkına karşı yürütülen savaşa hayır kurulu.
14- Kürt halkı ile dayanışma grubu
15- Kürt barış konseyi
ABD Başkanı Bush 11 Eylül 2001 tarihinde ikiz kulelere yapılan saldırıdan sonra haçlı savaşı başlattıklarını ilan etmişti.Dinler arası diyalog çok amaçlı bir emperyalist proje savaş onların isteği doğrultusunda,barışta yine onların çıkarlarının barışı.İslamın ılımlı halifesi dua ediyor,Katolik Papazı,Ortodoks Ekümenik Patriği ve Yahudi baş Hahamı ile kol kola girmiş bütün dünya insanlarına küresel barış çağrıları yapıyor.
Bu ne barışı olacak Amerikan barışı,sağlık eğitim vakfı Board ile birlikte çalışıyor çağdaş eğitim vakfı Peşmerge çocuklarını Avrupaya ***ürüp eğitiyorlar.İncil dağıtanlar Kırşehirde Adapazarında değiştirilmemiş İncil diye bedava İncil dağıtıyorlar İncil içerisine de 100 dolar hediye yerleştiriyorlar.Avrupa Birliğinin mimarı Fransız GİSGARD DE ESTAİNG Müslüman halkınız Hıristiyan Cumhurbaşkanını kabul edebilecekler mi? Diye soruyor.Türkiyenin AB üyeliğini halkına soracak olan Fransa bu iş olmaz diyor.
Avrupa Birliği ile Türkiye arasında tarihi kültürel dini meseleler olduğunu anlatıp şöyle diyor.
1- Türkiye Cumhuriyetini kurarken İstanbuldan Avrupadan Ankaraya ( Anadoluya ) ***ürdüğünüz başkentinizi şimdi de Brüksele taşıyabilecekmisiniz?
2- Yönetim yeri Belçikanın Başkenti Brüksel olan yabancı (Hıristiyan) bir Cumhurbaşkanını benimseyebilecekmisiniz?Onun boyunduruğu altına girecekmisiniz?
3- Avrupa Birliği bir kimlik hareketidir bu uğurda bütün değerlerinizden ve geleneklerinizden ( Türklük,Müslümanlık,Egemenlik ) vazgeçebilecekmisiniz?
4- Hedefimiz dini,dili,kültürü ortak federal bir devlet altında yaşayan uluslar torluluğu olmaktır.Türkler buna hazır mı?Maalesef değil çünkü bunlardan haberleri dahi yok.
Bütün bunlardan sonra ilgililere şu soruları sormak gerekiyor.
1- Meydanlarda açıkça İncil dağıtan misyonerleri kimler nasıl seçiyor?
2- Türkiyeyi misyonerlik merkezi seçenlerin amacı nedir?
3- Dinler arası diyalog gerçekte misyonerlik tuzağı mı?
4- Fener Rum Patrikhanesi Misyonerlik faaliyetleri içerisinde mi?
5- Misyonerler Devletin içerisine sızmayı nasıl başarabildiler?
6- Müslüman doğan gençler nasıl Hıristiyan oldular?
7- Misyonerlik Faaliyetlerine son 4 yılda kaç milyar dolar harcandı?
8- Misyonerlerin Türkiye üzerindeki hesapları ve gizli planları nelerdir?
9- Türkiyedeki misyonerlik faaliyetleri Vatikandan mı yönetiliyor?
10- Okul çevrelerini kuşatan misyonerler için önlem alınıyor mu?
11- İnanç Turizmi adı altında yapılan çalışmalarda kimler rol almaktadır?
Bu sorulara yetkililerden cevap bekliyorum.
TÜRKİYEDE MİSYONER FAALİYETLER Misyonerler vatanımızın her köşesinde cirit atıyor,Hıristiyanlık propagandası yapıyor adam satın alıyor yardım adı altında yoksul halkı kandırıyorlar.İstiklal savaşından önce o zamanın misyonerleri Merzifondaki Amerikan kolejinde Van gölündeki Akdamar adasında ruhban okullarında kiliselerde yabancı konsolosluklarda olmak üzere şizofren bir topluma dönüştürdükleri Ermenileri maşa olarak kullanıp silah temin ederek Türklere karşı her türlü katliamı,tecavüzü yaptıran kuruluşlardı.
Çok sayıdaki misyoner okulları yıkıcılıkta etkili oldu.Ermeni ihtilalcilerin büyük bir bölümü ROBERT KOLEJİNDE yetişmiştir.Hınçak Taşnak cemiyetleri Amerikan koleji misyonerlerinden yardım görmüşlerdir.Amerikalı Prof. EARLE Dünyanın hiçbir ülkesinde misyonerler emperyalizme Türkiyedeki kadar hizmet etmemişlerdir demiştir.Misyonerlik tarihin hiçbir döneminde tek başına bir din meselesi değil hep siyasi bir mesele olmuştur.
Misyonerlik Haçlılarla başlayan Türk Milletini Anadoludan çıkarma uğraşında,daha sonra kurtuluş savaşında işgalcilerin emrinde,bugünde batı için batı adına Hıristiyanlaştırma ve ajanlık faaliyetlerinde araç olarak kullanılmaktadır.Misyonerlik batılı güçlerin bir devlet politikası,stratejilerinin bir parçası bugün az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kendilerine sadık topluluklar,milletler yaratma projesidir.
Misyonerlik tarih boyunca sömürgeleştirmeyle iç içe yürüdü arkasında emperyalist devletlerin istihbarat örgütlerinden çok uluslu şirketlere kadar batının savaş aygıtları var.Hıristiyanlaştırma topluma inanç özgürlüğü diye sunuluyor,oysa mesele özgürce dinsel tercihini yapma meselesi değildir.Dinini değiştiren sadakatini de değiştirir,bağlı olduğu topraktan milletten kültürden kopuyor kökü dışarıda bir merkeze bağlanıyor.
Mesele tamamen siyasidir ve Türkiyenin milli güvenliği ile doğrudan bağlantılıdır.Dolayısıyla misyoner örgütler ve faaliyetler için tıpkı çekiç güç keşif güç gibi Emperyalizmin keşiş gücü demek çok yanlış olmaz.ABD AB desteğinde ve yönetiminde özellikle Protestan misyoner örgütler ev ve iş hanlarında kiliseler açarak Vatikanın çalışmalarıyla dinler arası diyalog projesini uygulamaya çalışmaktadırlar.
Sanıldığının aksine özellikle Protestan misyoner hareketi,Hıristiyanlaştırarak yeni azınlıklar yaratmaya değil,batıya bağlı Hıristiyan Türkler,bütün vatandaşlık haklarına sahip Protestan vatandaşlar yaratmaya çalışıyorlar.Yoğun bir Hıristiyan ve Hıristiyanlaşmış nüfus oluşturma çabası yerli misyonerlerin Türk olduklarını Türkiye vatandaşı olduklarını sık sık vurgulamaları hem bir siyaseti hem de bir stratejiyi açığa vuruyor.Ama işlerine geldiği zaman Lozan antlaşmasında azınlıklarla ilgili maddelere sığınmayı ve o maddeleri kendi çıkarları doğrultusunda yorumlamayı da ihmal etmiyorlar.
ABD deki Protestan misyoner örgütlerin en kıdemlisi ve en büyüklerinden AMERİKAN BOARD örgütü 1820lerden itibaren Anadolu topraklarına girince misyonerliğin yıkıcı faaliyeti çok daha çarpıcı biçimde ortaya çıktı.BOARDIN 1880 tarihli ünlü Bartleft raporunun ilk cümlesi şöyledir.Misyoner faaliyetleri açısından Türkiye Asyanın anahtarıdır.BOARDın Türkiyeye gönderdiği misyonerlerden PARSONS Bu günah imparatorluğunu tamamen yıkmak Ahdım olsun.diye BOARD a yazı yazmıştır.
Yine BOARD 1 Aralık 1883 talimat mektubunda bu mukaddes ve vaat edilmiş topraklar silahsız bir haçlı seferiyle geri alınacaktır. diye yazmıştır.Robert kolejinde okuyan Müfide Ferid romanında burada verilen eğitimi çok güzel özetliyor.Buraya Türk girer fakat Türk çıkamazsınız.
3 Ocak 1921 de Atatürk şöyle diyordu.
Hiçbir Hükümet kendi tebasından olan on binlerce ****** kendi memleketi dahilinde bir yabancı heyeti tarafından her türlü teftişten azade olarak büyütülüp onlara istediği gibi telkinlerde bulunulmasına müsaade edemez.Buna müsaade etmek çocukları yaşayacakları muhite düşman veya hiç olmazsa yabancı olarak yetiştirmek ve dolayısıyla onunla çarpışmaya mahkum eylemektir.
Bu ise gerek o çocukların gerek içerisinde yaşayacakları halkın felaketini hazırlamaktadır.Bunu engellemek ise hükümetin vazifesidir.Bundan dolayıdır ki Amerikalılar tarafından numune çiftliği ve bir benzeri müesseseler husule getirilip buralarda kendi tebaamızdan olan binlerce ******n Türk Hükümeti ve milletine karşı dostane olmayan ve sadık hane olmayan hissiyatla donanmış olarak yetişmelerine müsaade edemeyiz.
Atatürk,Çocuklarımıza her şeyden evvel Türkiyeye düşman bütün uluslarla mücadele etmek öğretilmelidir.demektedir.Mus tafa Kemal Atatürk kökü dışarıda olan bütün kurumlara karşı net bir tavır almıştır.1935 tarihinde mason localarını kapatmıştır.Dr. M. Kemal Öke Atatürkü masonların tabii reisi göstermek için gayret sarf etmiş Atatürk bu teklifi reddetmiş ve şöyle demiştir.Ben bu cemiyete girmem ben başkalarının yaptığı prensiplere değil,ancak kendi prensiplerime uyarım demiştir.
Barış gönüllüleri Türkiyede bir ajan gibi çalıştıkları tespit edilmiştir.Amerikalıların o dönem icat ettikleri casus uçağına benzetilerek Barış gönüllüleri yerde yürüyen U-2ler olarak adlandırılmışlardır.1962-1972 yılları arasında Türkiyede 1585 Amerikalı misyoner Barış gönüllüleri adı altında faaliyet yürüttü.Bazı araştırmalarda güneydoğu bölgemizde PKKnın temelleri bu dönemde atılmıştır.
PKKyı destekleyen örgütler;
1- Dünya kiliseler Birliği
2- Avrupa Kiliseler Birliği
3- Ortodoks Kiliseler Birliği
4- Sınır tanımayan Gazeteciler
5- Sınır tanımayan Doktorlar
6- Kürt halkı ile dayanışma konseyi
7- Asuri hareketi komitesi
8- Helsinki Komitesi
9- Kürt ilişkiler grubu
10- Kürdistan insan hakları projesi
11- Dünya Birleşik Belediyeler Federasyonu
12- Ermeni Kültürü Vakfı
13- Kürt halkına karşı yürütülen savaşa hayır kurulu.
14- Kürt halkı ile dayanışma grubu
15- Kürt barış konseyi
ABD Başkanı Bush 11 Eylül 2001 tarihinde ikiz kulelere yapılan saldırıdan sonra haçlı savaşı başlattıklarını ilan etmişti.Dinler arası diyalog çok amaçlı bir emperyalist proje savaş onların isteği doğrultusunda,barışta yine onların çıkarlarının barışı.İslamın ılımlı halifesi dua ediyor,Katolik Papazı,Ortodoks Ekümenik Patriği ve Yahudi baş Hahamı ile kol kola girmiş bütün dünya insanlarına küresel barış çağrıları yapıyor.
Bu ne barışı olacak Amerikan barışı,sağlık eğitim vakfı Board ile birlikte çalışıyor çağdaş eğitim vakfı Peşmerge çocuklarını Avrupaya ***ürüp eğitiyorlar.İncil dağıtanlar Kırşehirde Adapazarında değiştirilmemiş İncil diye bedava İncil dağıtıyorlar İncil içerisine de 100 dolar hediye yerleştiriyorlar.Avrupa Birliğinin mimarı Fransız GİSGARD DE ESTAİNG Müslüman halkınız Hıristiyan Cumhurbaşkanını kabul edebilecekler mi? Diye soruyor.Türkiyenin AB üyeliğini halkına soracak olan Fransa bu iş olmaz diyor.
Avrupa Birliği ile Türkiye arasında tarihi kültürel dini meseleler olduğunu anlatıp şöyle diyor.
1- Türkiye Cumhuriyetini kurarken İstanbuldan Avrupadan Ankaraya ( Anadoluya ) ***ürdüğünüz başkentinizi şimdi de Brüksele taşıyabilecekmisiniz?
2- Yönetim yeri Belçikanın Başkenti Brüksel olan yabancı (Hıristiyan) bir Cumhurbaşkanını benimseyebilecekmisiniz?Onun boyunduruğu altına girecekmisiniz?
3- Avrupa Birliği bir kimlik hareketidir bu uğurda bütün değerlerinizden ve geleneklerinizden ( Türklük,Müslümanlık,Egemenlik ) vazgeçebilecekmisiniz?
4- Hedefimiz dini,dili,kültürü ortak federal bir devlet altında yaşayan uluslar torluluğu olmaktır.Türkler buna hazır mı?Maalesef değil çünkü bunlardan haberleri dahi yok.
Bütün bunlardan sonra ilgililere şu soruları sormak gerekiyor.
1- Meydanlarda açıkça İncil dağıtan misyonerleri kimler nasıl seçiyor?
2- Türkiyeyi misyonerlik merkezi seçenlerin amacı nedir?
3- Dinler arası diyalog gerçekte misyonerlik tuzağı mı?
4- Fener Rum Patrikhanesi Misyonerlik faaliyetleri içerisinde mi?
5- Misyonerler Devletin içerisine sızmayı nasıl başarabildiler?
6- Müslüman doğan gençler nasıl Hıristiyan oldular?
7- Misyonerlik Faaliyetlerine son 4 yılda kaç milyar dolar harcandı?
8- Misyonerlerin Türkiye üzerindeki hesapları ve gizli planları nelerdir?
9- Türkiyedeki misyonerlik faaliyetleri Vatikandan mı yönetiliyor?
10- Okul çevrelerini kuşatan misyonerler için önlem alınıyor mu?
11- İnanç Turizmi adı altında yapılan çalışmalarda kimler rol almaktadır?
Bu sorulara yetkililerden cevap bekliyorum.